7 Ağustos 2017 Pazartesi

Yalçın Tosun - Peruk Gibi Hüzünlü

Yazarın Dokunma Dersleri'nden sonra okuduğum ikinci eseri kronolojik olarak ondan bir önce yer alsa da benzer temaları işliyor. Belki kalemi daha da kıvraklaştığından belki de ilk okuduğum eseri olmasından dolayı az bir farkla Dokunma Dersleri'nin gerisinde kaldığını hissediyorum (düşünmüyorum, hissediyorum). Sayısı azınlıkta kalmakla beraber bazı öyküleri sanki kalem alıştırması olmanın ötesine geçememiş gibi. Bunun yanında çok çok öne çıkanlar da bulunmakta. Tema olarak eşcinseller başta olmak üzere ötekileştirilen kişiler sayfalara konuk edilmiş. Kahraman tabirini kullanmak istemedim. Bu kişiler ve yaptıkları arabeskleştirilmiş bir sempati yaratma gayesiyle ele alınmıyor, okudukça zaten sıradan yaşamlarıyla insanda ortaklaştığımızın farkına varıyorsunuz. Ama yazar ensest gibi tehlikeli tabularla kışkırtmasını da seviyor. Farklı anlatım teknikleri denenen öyküler, dramatik örüntüsü ile, hüznüyle, sade ve okuyucuyu meşgul etmeyen kurgulamasıyla ve etkileyici final zorlamasına takılmamasıyla sevdiğim bir tarzı temsil ediyor. Yine de çocuk ağzıyla yazdığı öykülerde, çocukların kullanmasının pek de ihtimal olmadığı sözcük ve cümleleri onlara söyletmesi/düşündürtmesi göze batmakta.

8

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder