9 Ağustos 2009 Pazar

Caïna - Temporary Antennae (2008)


İngiltere'den black metal ile post-rock karışımı bir müzik yapma iddiası ile yola çıkan grubumuz isim olarak gelmiş geçmiş en büyük işkence aracını, ki metal gruplarına isim seçme rehberi madde 3'e göre uygundur, Kaynana'yı seçmişler. Lakin ne bu nana, ne nananna gibi poptirik bi şi deyip isimlerini Kayna olarak değiştirmişler. Ee biraz da bunu mistik sofistik egzotik yapalım deyip bugünkü haline çevirmişler. (durun daha geyiğin en kötüsünü yapmadım)
Süper albüm kapağına sahip olan bu ürünü sound olarak incelemek içinse Yemekteyiz stüdyolarına dönüyoruz. Diyelim ki yarışmacı olarak hile yapacaksınız. Dünyanın en ünlü aşçılarından birini ayarlıyorsunuz. - Üstad, ben salata çok severim, yap bi şiyler diye reca ediyorsunuz. Önünüze ton balıklı salata geliyor. Löp diye balık küme halinde bir köşede. Kıvırcıklar felan doğranmamış. Yağı yok, tuzu yok. Halbuki ton balığını da seversiniz, salatayı da. Ama buna salata demek için bin şahit lazım. (demiştim geyiğin kötüsü henüz gelmedi diye heh he) Kısacası burada ne black metal var ne de post-rock.
Ambiyatik intro ardından distorşe vokalli post-metal parça Ten Went Up River başlıyor. Birkaç parça boyunca yine post-metal parçalar değişik vokallerde, çirkin olan Attila'yla yarışıyor, devam ediyor. Özellikle Tobacco Beetle hoş bir parça. Albümün en güzel dakikaları böylece sonlanmış oldu. Sonracığıma bunların kafasına kiremit mi düşüyor n'oluyor bilmiyorum. Post-punk ritmiyle başlayan bir parçaya tanık oluyoruz. Sonrası ise post-rock etkisi olsa da dreamy vokalle felan bayağı bayağı shoegaze-indie rock kulvarında gelişiyor. Evet grup parçaları tarz açısınan bölümlendirmiş, belli bir yere kadar ilgi kanallarımız açılsın diye de. Kardeş sevmiyorum böyle dream felan. Neyse sonlarda albümle aynı adı taşıyan parça belli oranda sentezi başarmış görünüyor. Zaten albümün sonlarında hafiften Pink Floyd ve Anathema kokusu da var. Bütüncül bir yaklaşımla değerlendirirsek ben başka bir şey bekliyordum diyebilirim. Avucumda kalan ise hayalkırıklığı oldu.
Zaten herşey Alcest'in başının altından çıkıyor. Dur hele bekle, sana da ayar vericem birgün...

6,25/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder