Ağır arıza bir ağbimizin 1897 yılında yazdığı ve paranoyalarla, manevi arayışlarla, hezeyanlarla ve
hayallerle daha doğrusu kabuslarla dolu hayatından bir kesitini anlattığı, yeraltı edebiyatının öncülerinden bir roman bu. Encore Yayınları'nın Duygu Çağı Kitapları serisinden okumadığım son kitap buydu sanırım. Nedense hem bu seri hakkında hem de kitapta yazar ve eseri hakkında bilgilendirici şeyler bulmak zor. Ama gözardı edilmiş kışkırtıcı eserlere eğilindiğini söylemek mümkün. Romanı okumak ise gayet büyük bir çaba gerektiriyor. Karakter ve yazara öykünmek, onunla iletişim kurmak zor. Sorunlu bir akılla frekans uyuşmazlığını ancak romanın yarısında çözebiliyor ve sonunu merak ediyorsunuz. Yine de kehanetler, sanrılar ve gerçekler arasında somut anlamda elle tutabileceğiniz bir çapa bulmak zor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder