İkinci kitabı okumaya karar verdiğim için ilk kitabın konusuna bir daha göz gezdirdim. Göz gezdirmek demişken 4 saatim gitti, öyle böyle değil yani. O zaman didim ki kendi kendime ilk kitabı bari özetliyeyim.
Ancak öncelikle sanırım 12 cilde varan ve pek çoğu dilimize de çevrilen bu kitaplar hakkında bir kaç saptamada bulunayım. Robert Jordan'ı sevenler genelde Tolkien'e, Tolkienciler de Robert Jordan'a imtinayla yaklaşırlar. Çünkü high fantasy'nin temelini atan Yüzüklerin Efendisi benzer kurgularla ve çok daha basitleştirilerek; hatırlarsınız yüzük kardeşliği gittiği her coğrafyada karşılaştıkları her insanda ayrıntılı konudışı hikayelerin kapısını aralardı, bize de okuyucu olarak büyük kafa karışıklığı düşerdi, seriyi biri genel hikaye örgüsü için hızlı diğeri de yavaş yavaş sindire sindire okumamıza sebep veren tatlı bir kafa karışıklığı; zaman içinde tekrar edilmiştir. Ne alakası var? Şöyle.. Belgariad ya da Shannara gibi kısmen basit high fantasy örnekleri ile Zaman Serisini karşılaştırırsak bu seri benzer kurguda olduğu kadar detayda da Yüzüklerin Efendisiyle yarışıyor. Yani iki seri birbiriyle ikame edilebilir. Basılışından itibaren on yılların geçtiği ecnebi diyarlardaki haliyle Yüzüklerin Efendisi ülkemizde çok daha yeni bir fenomendir. İlk çıktığı anı hatırlıyorum da.. Ahh eski günler. Demek istediğim bizde bu çelişki daha zayıf da olsa mevcuttur. Arada önemli bir fark var. Zaman Serisinde ayrıntısıyla anlatılan farklı büyü sistemi ki bu kitapta değiştirilebilir bir seçenek değil kurgunun belkemiğini oluşturuyor.
Ben Tolkien taraftarıyım. Önce onu okudum. Bu kitabın gücünü, zenginliğini hissetmekle beraber başta karakterler ilgimi çekemiyor maalesef. 8 puan verdim gitti.
Öyleyse konuyu anlatmak için izninizi istiyeceğim efenim.
spoilerrrrrrr
İki Nehir denen Allahın unuttuğu Shire benzeri huzurlu bir köy geleneksel festival için hazırlanmaktadır. Köy dışındaki çiftliklerinde babası ile yaşayan 16-17 yaşlarındaki Rand Al'Thor köyde en yakın arkadaşı hınzır Mat ve demircinin oğlu Perrin ile birlikte ayrı vakitlerde de olsa gölge benzeri birinin nefret dolu gözleriyle karşılaştıklarından hem fikirdirler. Köyün hanında ise alışılmadık bir biçimde (güzellik değil kalabalık) güzel bir kadın ve onun muhafızı bir adam ile birlikte Tom adındaki bir aaşık (ozan) 'ın olduğunu öğrenirler. Köyün çerçisi (gezgin satıcı) de hana uğrayıp batıda kendini yeniden doğan ejder diye nitelendiren birisinin ordu topladığını ve savaş çıktığını söyler. Zaten kışlık ve kıtlık üzerine uğursuz bir haberdir bu. Tam burada geniş bir parantezle Tek Güç denen büyü sistemini anlatalım. Kaynağını erkek büyücüleri için saidin kadınlar için de saidar denen özün oluşturduğu büyüyü kullanarak bu büyücüler (Aes Sedai) zaman çarkı döndüğü sürece Karanlık Varlık gibi adlarla tanımlanan ve bu seride hapis olsa da destekçileri sayesinde dünyayı etkileyebilen kötü tanrıya karşı mücadele etmişlerdir. Fakat kötülük erkeklerin büyü özünü yozlaştırarak eski çağlarda Lews Therin bilmemne adındaki büyük bir büyücüyü etkilemiş, bu büyücü de tüm ailesini çılgınlıkla katletmiş yaptıklarının farkına varınca da yaptığı son büyüyle dünyayı parçalamış coğrafyayı değiştirmiş. O günden beri yalnızca kadın Aes Sedailer Tar Valon adlı kentlerinde çeşitli renklere ait franksiyonlar şeklinde yaşamakta olup büyüye yatkın erkekleri avlamakla meşgüller. Ve bir efsaneye göre Lews Therin'in reerkarneleşmiş hali dünyaya"yeniden doğan ejder" olarak ki bu bir ünvan , yine insan olacak, geri dönecek büyük acılar neticesinde kötülük ilelebet yok edilecektir. Sonuçta bu kadın büyücüler sadece karanlık varlığın destekçilerine karşı değil sözde ejderlere karşı mücadele ederken büyüye yatkın erkek ve kadınları (onları eğitmek için) da yeryüzünde aramaktalar. Politik olarak Aes Sedailere saygın krallıkların yanısıra Aes Sedailer dahil her türlü büyüyü yok etmeye kendilerini adamış Işığın Çocukları gibi hareketler de mevcut Zaman Çarkı evreninde.
Konuya geri dönersek Trolloc denen yaratıklar başlarında soluk denen yüzüktayfı benzeri diğer bir yaratıkla köyü ve çiftliği basar. Handaki kadın Moiraine isimli Aes Sedai, Lan isimli muhafizıyla birlike köyü kurtarır. Yaratıklar bu üç delikanlının peşindedir. Sebebini öğrenmek için Tal Valor'a yolculuğa çıkarlar. Gruba saidar potansiyeli olan belediye başkanının kızı Rand'ın yanığı Egwene de katılır. Baerlon kasabasında gruba köyün hikmeti Nynaeve yetişir. Aes Sedailerden toplumun geneli gibi hoşlanmamaktadır. Ama içinde aynı büyünün gücü bulunmaktadır. Yaratıkların kovalamacası ardından Shar Lagoth adlı terkedilmiş kente sığınır grup. Bu kente troloclar bile girmeye cüret edememektedir. Çünkü daha büyük bir tehlike yatmaktadır bu şehirde. Matt bu şehirden bir hançer çalar ve içi çürümeye , zihni şüphelerle karışmaya başlar. Herşeye rağmen trollocların şehri istila etmesiyle büyük kötülük uyanır ve grubumuz üçe ayrılır. Rand, Matt ve aaşık bir gemiyle hayatlarını kurtarırlar, Beyazköprü denen yere aaşık kendini feda eder ve gençler binbir badire ile Caemlyn'e Andor krallığının başkentine varırlar. Perrin ile Egwene ise önce kurt sürüsü ile konuşan bir adama sonra da çingene benzeri bir kavme rastlarlar. Bu arada Perrin'in gözleri sarılaşır ve kurtlarla iletişim kurabildiğini anlar. Işığın Çocuklarının ordusuna yakalanırlar. Moiraine, Lan ve Nynaeve ise ayrı bir grup halinde bir yandan çocukları ararken diğer yandan Caemlyn'e yol alırlar. Öncesinde Perrin ile Egwene'yi kurtarırlar. Bu arada Rand Caemlyn'de yanlışlıkla kraliyet sarayının bahçesine düşmek gibi bir sakarlık yapar, prenses ve prenslerden birinin üzerinde iyi intiba bırakırken kraliçenin Aes Sedai danışmanı onun gücüne farkına varır ve kıl olur. Buradan kraliçenin emriyle çıkmayı başarır. Ve tüm grup kentte birleşir. Gruba Loial adına kitapsever bir ogier de katılır. Gizli bir geçitle en kuzeye varırlar. Oradan da büyülü dünyanın gözü denilen yere ulaşırlar. Karanlık Varlığın 2 yardımcısını öldürüldükten sonra burada Rand, Karanlık Varlığı öldürür ya da öyle sanır. Bunu yaparken dünyanın gözü denen ve aslında erkek büyü özü saidini ihtiva eden havuzdaki gücü çeker. Orada buldukları gizli kalıtlar eşiğinde de şunu öğreniriz, aslında Matt ve Perrin'den gizliyorlar bunu, Rand yeniden doğan ejderdir. Da dadadannnnnn
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder