3 Kasım 2009 Salı
Mercedes Lackey - Heralds of Valdemar III: Arrow's Fall
Dün kitap fuarına gittim, bu sene fuara ayırdığım bütçe çok cüzzi olmakla beraber bir kısmını birikmiş puanlarımdan yapınca çok güzel oldu. Neler almışım, Metis'den 3 dene ucuz bilim-kurgu romanı, İmge'den Osmanlı Mebusan Meclisi seçimleri üzerine bir inceleme, yine İmge'den İlkçağ Gizem Tapıları. Asıl süprizler ise aslı 33 teele olan ve haylice kalın fantastik seri Doğruluk Kılıcı serisinin ilk kitabını beş'e , yannış duymadınız yannız beş lira gel vatandaş geell, getirmiş olmam ile , ki serinin diğer kitapları bildiğim kadarıyla Türkçe'ye çevrilmedi-olsun english e-book diye bir şey var, etiket fiyatı 17 qayme olanİhsan Oktay Anar'ın Suskunlar adlı romanını 7 TL'ye almam oldu. Geçen senenin yaklaşık 150 lirasına göre fuarı 28 lirayla kapatmasını becerdim. Ama aklım Foucault'un derlemeleri, Turgut Uyar'ın tüm şiirleri ve bir kaç siyasi anı kitabında kaldı ya neyse. Fuarın ilginç anılarından biri dönüşte bir saat boyunca 60 yılların Nasır ulusalcılığının propagandasını tıkış tıkış otobüste yapmaktan yorulmayan yazar ağbi oldu. İmzaya gelmiş, özel sermayeye ait fuar vatandaş kazıklıyormuş felan. Büyük ihtimal fuar yönetiminin kendisine limuzin tahsis etmemesine üzülmüş olsa gerek. Diğer anım ise çok daha kötü. Bir stand önünden geçerken yayınevinde çalışan adam 'bakın yazarımız burda, kitabını imzalıyor almak ister misiniz' gibi bir şeyler söyledi bana. Gülümsedim hayır dedim, sonrasında ise masada oturan bayan, yazar olsa gerek, almaz mısınız, isterseniz şiir kitabım da var , imzalayayım gibisinden bir şeylerle müdahil olunca inanın ben utandım. Direkten uzaklaştım oradan. Aslında çok da üzüldüm. Yazarlığı öncü zihniyetiyle halkı aydınlatma çalışmasının bir parçası zannederek ,belki biraz da öyle ama tal'i, dolayısıyla farkında olmadan ego şişmesine yakalanmadan kaynaklı olduğuna inanıyorum ben bunun. Herkes yazar olabilir ama asli amaç kendini ifade edip bir rahatlamak içindeki kurtları tirbüşonları dökmektir. Yoksa kişilik olarak herhangi bir okuyucudan ne farkın olabilir ki? Hem popüler bir isim olup on binler satmadıktan sonra niye imza günü yaparsın ki? Valla üzüldüm ya.
Valdemar'ın aslanları kaplanları, hah neymiş serinin son kitabını bitirmiş bulunmaktayım. Talia-Kris ve Dirk arasındaki aşk üçgeni saçma bir mantıksızlığa evriliyor. Talia için başkentteki siyasi alavere dalavereler çocuk oyuncağına dönüşüyor. Bir savaş bir de düğün görüyorum evet . Sonra da düğünle ilgili feminen saçmalıklar. Serinin sonu sonlanıyor ama alıştığımız gibi ucu açık. Sonradan devamını getirmiş yazar. Ama benden bu kadar, attım bi kere havluyu.
Evet, sonuçta çok sevdiğim bir seri olmadı. Ama güçlü bir tarafı var bu kitapların. Zira yazarın Valdemar dünyasında yazdığı pek çok kitabı olduğunu öğrenerek, yarattığı çevrenin ve tarihin tatmin edici ayrıntılıkta olduğuna tanıklık ediyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder