Atmosferiyle film müziği tadını veren bu çalışma bir süredir Steve Reich gibi dinlemek istediğim modern klasik müzisyenlerden Nils Frahm'a ait. Yalnız tür pek de öyle değilmiş. Ambiyansı yüksek tekno ile haşır neşir bir elektronik musiki denebilir. Film müziklerinde sıkça uygulanan tematik melodinin farklı versiyonlarla, çeşitlemelerle tekrar tekrar çalınmasına vokalin eşlik ettiği bir kaç şarkı vasıtasıyla burada da rastlıyoruz. Ama piyano destekli şarkılardan, minimalist teknoya hem birbiriyle uyumlu hem de akış anlamında uyumsuz olabilen farklı şarkıların ağırlığı hissediliyor. Yalnız kayıt bir saati aşan süresiyle fazlasıyla uzun. Bazı uzun parçalarda artık nereye gidiyor bu şarkı neyi hedefliyor, fenerbahçenin haline olacak sorununa bir cevap bulundu da ülkemizin durumu iki gün sonra ne olacak gibi sorularla birlikte tefekküre dalabiliyorsunuz. Zaten artık şunun farkına varıyorum ki bu tür yavaş ambiyans tekno işi şeyler pek de bana hitap etmiyor. Ayrıca orijinallik denen mefhum da kafama üşüştü , kaydı dinlerken. Bir kaç bestede ve genel olarak kaydın hissettirdiği atmosferde çok olağanüstü, farklı bir şeyler bulamadım ki Judas Priest'ın bu seneki albümünde olduğu gibi tekerrürü baştan reddeder biri değilim. Yağni, bu albüm sayesinde bayağı bayağı düşüncelere daldım, fikir adamı oldum.
6,25+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder