Şu an sağolsun vodafonnn yüzünden göremediğiniz kuul kapaklı bu albüm, efsanevi caz üstadı Miles
Davis'in son dönemlerine ait bir çalışma. Bu türdeki eserleri ilk dinlerken denk geldiğim müzisyenin teknik manada arşlarda olması belki de onu anlayabilmem, müziğinden yeterince keyif alabilmem açısından bir engele dönüştü. Ya da herkesin sevdiğini ben de seveceğim kuralı diye bir şey, bilemeyeceğim artıkın. Neyse bu albüm soundu ile çok ilginç. o eski tarzıyla hiç bir alakası yok. Seksenlerin havasını taşıyan, hani neredeyse bir yerlerden pembe donlu bir aerobikçi kadın çıkacak gibi, caz ve funkın füzyonuna dayanan bir müzik bu. Dolayısıyla bazen trompete de baskın gelen synth ve perküsyon durumu mevcut. Gitarın olması ferahlatıcı bir etki yaratıyor. Çıkıçıkı düt düt çıkıçıkı çıs çıs düt şeklinde ilerliyor şarkılar. Enteresan geldi bana, çok alışkın olduğum bir vaka değil.
6,50-/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder