Yine bir pazar konseri kuşağında birlikteyiz. Bu hafta Kuruçeşme Arena'dan ülkemizdeki genç dimağlara efsane grup JP sesleniyor. Ortaköy trafiği malum ve koskoca , dünyanın en büyük gruplarından Judas Priest tam vaktinde konsere başlıyor. Dolayısıyla belli bir kitleyle konsere geç intikal edip, konserlerin en heyecanlı kısmı, sabırsızlıkla grubun sahneye girişi safhası, kaçırılmış oluyor. Hiç yakıştıramıyoruz kendilerine! Kitle abartıldığı gibi 10 bin felan değil, taş çatlasa 5000 civarındadır. Ama bu sene patlayabileceği endişesi taşıyan bu konserin başarıyla tamamlanması özellikle sponsor desteğindeki bazı promosyon /atraksiyonlara da bir şey borçlu. Yaş dağılımıyla oldukça dengeli olan izleyiciler arasında dedelerden torunlara 3 kuşak mevcuttu. Herkes eğlendi coştu. Sonuçta sadece kanlı canlı hallerini görmenin zevki yanında Halford amcanın albüm kaydına yakın (aynısını beklemeyin adam 60'ına merdiven dayamış!) vokaliyle eşlik ettiği parçaları dinlemek bonus gibi birşeydi. Lakin diğer ülkelerdeki aynı playlisti çaldıkları gözden kaçmadı. Türk dinleyicilerinin ve benim de %yüz tatminle dinlediğimiz bir playlist değildi sonuçta. En azından Painkiller albümünün 2/3'ünü çalsalar da olurdu ;-))
Dönüşte ise genç metalci taifesine takılıp Beşiktaş'a yürümek ise apayrı bir dert oldu. İşin acıklı tarafı ise Reina'nın Sortie'nin önündeki buzağıcıkların yanından geçmek zorunda kalmamdı.
Grubu dinlemeye gelen turistlere
Babasının omzunda metalci işareti yapıp kafa sallayan 5 yaşlarındaki doğuştan metalci bıcırığa
Önümdetüm konseri, bazı şarkıların bitiminde alkış tutmak haricinde ellerini arkasında kitleyerek kıpırdamaksızın izleyen ve yelek gibi bir şey giyen hafif kilolu dayıya
Bi ara kalabalığa karışarak kafa sallamayı taklit etmeye çalışan fosforlu kıyafetiyle güvenlik kardeşimize
konseri izleyen gençlere, teyzelere dedelere
ve tabi ki Judas Priest'a teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder