Oldukça beğendiğim Adalet'in bu devam kitabını okuyup bitirmem 1 tam gün sürdü. Aklımda ise pek bir şey kalmadı. İlk kitabın aseksüel dili ve atmosferi kendini alıştırdığından bu kitaptaki derinliğe de kapılmak bir o kadar zorlaştı. Bu kadar kolay unutuverdiğime göre kurguyu, bilimkurgunun o sevdiğim tematik ve ciddi arkafonundan geriye space opera denen şey kalsa gerek. Ki aslında bu da yanlış bir düşünce. Gemi kaptanı olan Breq eski bağıl kimliğini mürettebattan gizlerken koruma amaçlı gönderildiği üs ve gezegende de yönetim entrikalarına dahil olur. Bir kere kuulluk seviyesi zilyona varıp arşa varmış. Bir yandan emrindeki esrarengiz teğmenle çatışmalı ilişkisi diğer yandan gezegen ahalisi arasındaki kast ilişkileri romanı büyük olaylardan çok kişiler ve ilişkiler düzeyine çekiyor. Okurken hissettiğiniz gibi aslında yazar, ailevi esinlenmeleri, ergen çocuk yetiştirme gibi netametli konuları kurgusuna ilginç bir şekilde yansıtmış. İlk kitaptan Sev ve tabi ki Annander'in gölgesi elbette sayfalara yansımış. Sonundaki bir suikast girişimi neticesinde ağlaşıp kolkola girdikleri an Yeşilçam filmi tadında. Hafiften Ursula ablayı da hissetmedim değil. Acayip zevkle kendini okutan kitabın devamına da bir göz atmak elzem.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder