13 Nisan 2014 Pazar

Crystal Castles - II (2010)

Grubun ikinci albümü, oldukça sevdiğim ve sofistike taraflarının ağırlık kazandığını düşündüğüm son albümle kıyasla dans ritimlerinin daha güçlü olmasıyla farklılaşıyor. İlk albümde olduğu gibi sevmediğim hışırtılar, gürültüler, cam çatlatan çığlıklar burada da deneysellik adında bolca sergileniyor. Grup, iki elemandan oluşsa bile grup olarak nitelemek yanlış olmayacaktır, en azından şarkıların yarısında geleneksel normları parçalıyor, yalnız yerine şarkıların yeniden inşasını tamamlamaktan da kaçınıyor. Bu yarı-besteler sound anlamında geliştirilen deneysellikle harmanlanınca kağıt üzerinde büyük harflerle FAIL oluşturması gerekirken, aksine bir tepki yaratıyor bende: ekstrem bir örnek vermek gerekirse, sevdiğim şarkıların arasında 1 buçuk dakika süresince heyecanı ve enerjiyi kümülatif bir şekilde bünyede toplattıran Doe Deer'i sayabiliyor olmam. Ha keza Sigur Ros'un bir şarkısını samplelamasından dolayı İzlanda dilindeki Year of Silence da benzer duyguları pekiştirerek albümün ağır toplarından biri oluyor. Yine bir sample'a dayalı olan  ve yarım kalmışlığını romantik synth pop ile tamamlayarak eşsiz bir iş çıkardıkları Vietnam unutulmamalı. Vietnam'ın başarısı bir ölçüde önceki şarkı Violent Dreams'deki kekemeliğin hala güzel bir iş çıkarmakla birlikte bir türlü cümlesini tamamlayamamasının getirdiği eksiklik ile alakalı. Çok güçlü bir melodi etrafında salınan Intimate'i dinlerken kendinizi dans ederken bulabilirsiniz, ancak eminim ki grubun tam da istediği gibi dansınız çarpık çurpuk yamuk yumuk bir ahenge (evet, kendine özgü bir harmoni var) teslim olmuştur. Bu yüzden dansınızı kendinize saklasanız iyi olur, kimselere göstermeyin en iyisi. Diğer yandan albümde klasik anlamda synth popa yakınlaşan ve single olarak çıkartılan şarkılar da bulunmakta. Ama ben gönlümü galiba deneyselliğe, yaratıcılığa ve farklılığa kaptırdım.

7,50+/10


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder