Yine bir pazar akşamı Sortie'nin Sapphire'in önünden geçip sosyalleşerekten konser alanını doldurduk. Kalabalık idare eder, hava serin, daha ne isteyelim. Björk karnaval havasında üflemeli çalgıcı trompetçi tromboncu arkadaşları ile şarkılarını farklı bir şekilde yorumlarken kulaklarımız Bachelorette'yi All Is Full Of Love'ı boşuna aradı. Setlistin yarıya yakını pek de favorim olan parçalar değildi doğrusu. Ama bir röportajında da dediği gibi insanları konserinde dans ettirmek istiyor Björk:İşte bu nedenle konserin özellikle ikinci yarısındaki parçalar kah alıştıra alıştıra acıtmadan kah bodoslama kafa göz yararaktan kaliteli, lazer gösterili teknoya bağlandı. Kaybettik kendimizi. Vokal performansı pes seslerde bazı anlar cortlasa da, elektronik vuruşlar vokali boğsa da yer yer iyi vakit geçirdik.
Ekibinin el kol şaklatmaları hoplamaları zıplamaları "geçerken uğradıydım" modundaki seyircinin donuk bakışlarından oluşan Çin seddinde dağıldılar. Haksızlık etmemek gerek ki azınlık bir grup bilakis eğlenmesini bildi. Böyle şovlara seyirci olarak pek alışık olmadığımızdır sebebi diye düşünüyorum. Björk'e tembih edilmiş gibi konser boyunca suskundu. Mercy leri dışında. Onlar ne güzel mercylerdi! En sonunda da bizi uykuya gönderdiğinde konserin başlangıcından beri sadece 1 saat 10 bilemedin 20 dakika geçmişti.
Bu arada Battlestar Galactica'nın radarına benzer elektronik aletleri ekranda gördük. Bir de renkli zeka küpü ayarında bir şey vardı. Turn table ve react table diye geçiyorlarmış. Vışş teknolojiye bak dedik sessizce.
Eveeet, bir sürpriz olmazsa bu sezonki konserleri bitirdik, gelecek programda görüşmek üzere, esen kalın.
Sevgiler saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder