Önceki albümdeki çizgisini biraz daha yumuşatarak devam ettirmekte grup. Ama RYM'de yapıldığı gibi basitçe post rock denip geçilemez. Vokal hala melankolik ancak sert karakteri yansıtmakta. Aslına bakarsanız ben Solstafir vokalini acayip seviyorum, dinamikliğini, değişkenliğini, tonu ve rengini. Arada gitarın attığı ritim ve sololar, gitarın tonu, synth ve klasik müzik enstrümanlarının entegrasyonu, şarkıların kroşendoya bağlanan kurulumu, sevilmeyecek gibi değil yani. Daha az heyecanla karşılanmış olsa da bence bu senenin en iyi kayıtlarından biri olacağını şimdiden belli ediyor. Kabul ediyorum doldurma şarkıların adedi çok fazla ki unutmamak lazım, atmosfere de öyle böyle katkıları var. Ancak öyle şarkılar da var ki (Naros, Hvit Saeng, Blafjall gibi) içimdeki derin boşluğa bakıp hiçlikte kaybolmamı sağlıyorlar. Arabesk yapmıyorum, cidden ruhunun aynasını müziğe dök deseler, cevabı budur.
8,25/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder