8 Mart 2008 Cumartesi

Dreamtone - Sojourn (2006)


Progreesive metal namına bir şey bildiğimi söyleyemem. Dream Theatre dinlemişliğim bile yoktur. Daha sulandırılmış prog derseniz o zaman Kamelot derim vs.. Ülkemiz temsilcilerinden olup 2006 yıllarında kendi imkanlarıyle çıkarttıkları bu konsept albüm sonrası, Yunan bir sanatçıyla beraber Dreamtone & Iris Mavraki’s Neverland projesini oluşturmaları ve albümlerinin beynelmilel bir plak şirketince yayınlanması ilgimi cezbeltti efendim.
Albüm konsept olduğundan kelli Shadow Gallery grubundan birinin (adı herneyse) anlatıcısı olduğu ufak parçalar da içeriyor. Bence konsept olayı ve bu anlatımlar duyguyu çok da başarılı yansıtamamış burada. Albümün konusu ise ölüp cennette melek olan bir adamın ailesi uğruna şeytan ilen anlaşıp hayata geri dönmesi.
Dinlemeye başlayınca ilginizi ilk çeken şey değişik bir ses rengine sahip olan vokalist. Dinledikçe alışacağınız bir vokal ama yine de mükemmel diyemeyiz. Müzisyenlik de güzel. Özellikle dinamik (statikin karşıt anlamında) bateristi dinlemek çok hoş. Hemen her parça vasatın üzerinde ve güzel anları var. Öne çıkanlar ise epik Reasons, Tori Amosvari bir başlangıç ile (tabiki bayan vokalin etkisi ile) Come to Me, Teaser, melodik nakaratıyla This is a Goodbye, vokalin tarzını yakalayabildiği Nightmare, sert parçalardan olan Riot'un sonlara doğru soloları ve biraz türkishleşmesi, neyse parçaların hepsini saymayacağım. Bir şarkıda akusti bir riff giriyor diğerinde vokal bir oyun oynuyor,bir klavye solosu, süreki melodi değişimi felan , bu da (başarılı bir ) progressive müziğin karakteristiği olarak dinlerken damağınızda hoş bir lezzet oluşturuyor.
Sanki albümdeki sıkılık sonlara doğru azalıyor gibi de olsa grubu melodik ve senfonik yanını kaybetmeyip daha hızlı kısaca tam power-progressive olarak görmek istesem de ben sonuca bakarım arkadaş. Dinledim ve ağzımda hala lezzeti duruyor.
Reasons ve This is a Goodbye favorilerim bu arada, bir daha yazayım.
(8 /10)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder