25 Haziran 2024 Salı

Ludwig van Beethoven - Symphonien 1 & 2 (1985 - Karajan)

 

Mozart gibi Beethoven senfonileri de özümseme için bir zaman istiyor dinleyicisinden. Otuz yaşında bitirip sahnelediği bu ilk senfoni de klasik müziğin klasik döneminin izlerini taşıyor. Biçem konusuna hakim olmamakla birlikte deneme mahiyetinde farklılıklar sergilendiğini okudum. İlk harekette kemanların harmonisi üflemeli çalgılarla renklendiriliyor. Ben beğendim. Senfonilerin coşkun anları, oldukça nazlı çalınan ikinci bölümde kemanların bir titremesi, sonraki bölümdeki sabırsız arzu çıkışları tanıdık ve de hoş anlar sunuyor. Beethoven sadece bir kaç sene sonra ikinci senfonisini de tamamlıyor. Daha ilk harekette kuş seslerini taklit eden flüt seslerini duyuyoruz. İlk senfonideki kaygısız gençlik neşesi buraya da sızmış. Yalnız burada gümbürdemeler daha sık kullanılmış. Bu da ara ara başımızın üzerinden geçen kara bulutları hatırlatmakta. Ama mevsim hala bahar. İlk senfonide de sergilenen sıkça değişen örüntüler ve geçişler burada zirve yapıyor. Bu zıtlık enstrümanların birbirleriyle diyalog yaparcasına yukarı aşağı tonlarda raks ettikleri üçüncü bölümde de duyuluyor. Gayriciddi havai Disney melodileri akla geliyor. Yabancı bir kulakta çok anlam kazanamasa da butarz komikliklerin senfoninin final parçasına damga vurduğu söyleniyor. Sonuç olarak favorim ilki olmakla birlikte ikisi için de akılda çok kalıcı bir tema sunamadığı eleştirisi getirebilirim. 

7,50+/10

24 Haziran 2024 Pazartesi

Cafer Solgun - Demeyin Anama, İçerdeyim / Arzu Demir - Medreseden 5 Nolu'ya Nuri Yoldaş

 

Sol anı kitaplarından biri de ilk gözaltılarını çocuk yaşta yaşayan ve 80'leri hapishanede geçiren Dev-Sol hükümlüsü Cafer Solgun tarafından kaleme alınmış. Darbe sonrası genç yaşta sorumluluk üstlenen yazar cezaevi sürecinde de uzlaşmaz tavrını öne çıkartıyor. Zamanla Dersim Alevi kimliğinin öne çıktığı gözlemlenmekte. Bu eseri de doksanların çalkantılı dönemi öncesinde tahliyesi ile sonlandırıyor. Cezaevi sürecinde yaşadığı kimi zaman işkence ve direniş odaklı kimi zamanda insancıl gözlemlere dayanan anılar aktarılıyor. Sonrasında Kürtçü harekete yakınlaşması, Yüzleşme derneğine başkanlık etmesi, yazın dünyasına ağırlık vermesi ve hatta Taraf gibi gazetelerde yazması gibi gelişmeler bu kitabın konusunun dışında. 

Diyarbakırlı 70'ler TKP'sinin mensubu Nuri Duruk ve ailesinin hikayesi onların ağzından veya onlarla birlikte Arzu Demir tarafından kaleme alınmış. Diyarbakır cezaevindeki zor koşullar ve işkence ardından Hizbullah'ın baskısıyla İzmir'e göçme ve ayakta durma çabası bütün aile fertlerinin tanıklığıyla anlatılıyor. Nuri Duruk 80 öncesi döneminde sağlık çalışanı olarak Tüm Sağlık Personelleri Derneği yönetiminde yer alan isimlerden biridir.

23 Haziran 2024 Pazar

Kostnatění - Oheň hoří tam, kde padl (2022, EP)

 

Hep bir umudum vardı, bu toprakların müziği ile black metal janrını bizim gençler birleştirsin. Aklımda davullu, zurnalı, epik ve senfonik bir şeyler kurmuştum. Bu kadar kakafonik ve moderen bir eser ile karşılaşacağımı hiç düşünememiştim. Zaten bu projenin arkasındaki isim de buralı değil. Kadıköy'deki Afgan ustaların ocakbaşında olduğu Rus bir garsonun servis ettiği, soft rock müzik çalan öz hakiki Urfa kebapçısı gibi bir post modern numuneye benzer şekilde bizlere ait üç beste ki Çay Benim Çeşme Benim, Plevne Marşı ve Şu Dalma'dan Geçtin mi?, Türkçe aslını da içeren ve bariton bir vokalle seslendirilen bölümlerle birlikte Çekçe "ateş düştüğü yeri yakar" diye tercüme edilecek bir isimle Amerikalı bir arkadaş tarafından kaydedilmiş. Arıza bir durum var kısacası. Bateri kaydının bazı bazı makineden bazı bazı canlı olduğu söyleniyor. Ama kesin olan bir şey varki baterist sanki çalan müzikten bihaber pata küte ne varsa girişiyor. Vokalin de yer yer şiddetlenmesi ile oluşan agresif ataklar yüreciğimizi  tıpı pıtı tıpı attırıveriyor. Gitara da artık bir şey demiyorum, klişe şekilde DsO dissonant jilet keskinliğinde. Açıkçası biz bu aynı tonda seyreden türkü ve marşlara aşinayız da dinlediğimizden bir şeyler çıkarabiliyoruz da bunu dinleyen ecnebiler bu kaostan ne anlıyor, merak etmekteyim. Müzikte sentezi seven benim için bile garip düşüyor doğrusu.

8,25/10

14 Haziran 2024 Cuma

Peter V. Brett - İblis Döngüsü III: Günışığı Savaşı

 Sürükleyici olduğu kadar sorunlu da bir cilt bu. Düğüm çözülmeye başlıyor, 2 kurtarıcı da tehlikeli görüldüğü için iblis prenslerin saldırısına uğruyor. Hayvani iblisler haricinde nüvede bir kraliçe ve birbirleriyle eş olma konusunda rakip prensler olduğunu ve insanları besin gibi kullandıklarını öğreniyoruz. Ama kozmolojisi, genesisi yok henüz. Buraya kadar gelmeden önce gelenek olduğu gibi bazı karakterlerin geçmiş hikayelerine odaklanıyoruz. Biri Inevera'nın yani Arabik kurtarıcı Ahmann'ın büyücü karısının yükselişi diğeri de Otacıdan soğuyan Arlen'e yoldaş olacak sinir bozucu Renna ve Rennanın fiziken güçlenip horozlanan bir karaktere dönüşmesi. Otacı Leesha da yeşildiyarın bir kısmını ele geçiren Ahmann'ın yanına elçi gibi gittiğinde ondan çocuk peydahlıyor afedersiniz. Bu şaklaban arkadaşı da Ahmann'ın kızıyla ve hizmetçisiyle evet ikili bir evlilik yapıyor. Yazarın cinselliğe takıntısı kimi zaman rahatsız etmiyor değil. Neyse, Leesha orada durmuyor, artık göç eden halkların sığınağı olmuş ve nüfusu artmış ve Arlen sayesinde savaşçı bir karaktere bürünen Çukur bölgesine atanan Lord ile de şıkır fıkır oluyor. Ahmann'ın kaffit danışmanı da yavaş yavaş nüfuz biriktiriyor. Ahmann yeşildiyarın tümünü fethederek ahaliyi güçlü savaşçılara dönüştürüp dev bir orduyla iblislerle yapılacak son savaşa hazırlanma planını işletmekte. Arlen'in uzun uzadıya uzatıldığı Renna ile ilişkisinden kalan vakitinde Ahmannı düelloya davet eder. Öncesinde iblis prenslerin saldırılarını püskürtselerde her ay sürecek bu saldırılara ne kadar dayanacakları meçhuldür. Tıpkı kitabın bitiminde bu iki karakterin akıbeti gibi.

12 Haziran 2024 Çarşamba

Tool - Undertow (1993)

 

İyi ki gençlik vakitlerimde denk gelmemişim gruba. Başta Sober gibi bir marş olmak üzere pek çok imza parçaya sahip bu debü albüm şaşırtıcı bir şekilde grubun en iyi kayıtlarından biri olmaktan da uzakta nitelendiriliyor. Düşünün artık! Kayıt zaten bomba gibi açılıyor. Tek şikayetim gitar tonunun biraz daha dolgun olsaydı temennim. Intolerance, Prison Sex, Sober ardı sıra zelzele yapıyor. Bu arada bas gitarın baskınlığını ne kadar özlediğimin farkına varıyorum. Bottom biraz ağır kalıyor ancak takip eden parçalar Crawl Away ve Swamp Song ile tempoyu yükseltiyoruz. Problemler de belirmeye başlıyor. Parçaların nakaratında benzer formüllerin kullanılması ve sonlara doğru enerjiyi korumasına rağmen bazı oyalayıcı tekniklerle ambiyanslar ve konuşma alıntıları gibi gidişatı sekteye uğratması. Sonuç olarak kusurlar içeren lakin bendini aşmış gür bir sel akını gibim bir girizgah.

8,0/10

11 Haziran 2024 Salı

METZ - Atlas Vending (2020)

 

Etkileyici kapaklara sahip albümler çıkaran grup helva yapmak için her türlü malzemeye sahipken , tamam vokale pek ısınamadım -bu tartışmalı, bu 2020 model dördüncü albümle en fazla beğenilen işlerine imza atmış. Post-hardkor olaraktan dinlemeye başlamışken nosie rock ile çok ayarında bir kıvam yakaladıkları daha en baştan kendini belli etmekte. Agresif bir tavır ile gazgaz ataklara boğulsak da inceliklerden yani sofistike bir yaklaşımdan uzakta, şarkıların birbiriyle benzeştiği bir çalışma bu. Doğrusu bana pek işlemedi. İlginç bir şekilde tüm malzemeler tatlı iken yemek sasuk geldi bana. Dinlediğime de pişman değilim elbet ama biraz kızgın biraz da kırık hayalliyim.

6,50-/10

10 Haziran 2024 Pazartesi

Ezginin Günlüğü - Her Şey Yolunda (2002)

 

Dinlemesi keyifli olsa da grubun özgün bestelerinde sıkça rastladığımız garipsi itici tınılardan azade değil. Misal, mormormor hişt mi şişt mi fuşt mu ile melodinin neşesiyle tezat sözler içeren Unut Gitsin gibi.  Klasik musikimiz etkili minimalist parçalarda grup asıl kendini buluyor. En çok da yüzünü folklora döndükçe. Favorim Zuhal Olcay berraklığında Kedim ile  alaturka taksim Yüksek Kaldırım oldu. Ortak noktaları ise kadın vokalin bu parçaları seslendirmesi.

6,75+/10

5 Haziran 2024 Çarşamba

Mehdi Bektaş - Devrim Bitmeyen Sevda

 

Kemalist ve sosyalist bir görüşe sahip olduğu belli olan yazarın gençliğimizdeki İnkılap Tarihi dersini hatırlatır ve gerçekten de hatırlamayı hakeden  ve Osmanlı'dan 70'lere süren zaman çizelgesini okuyucuya yansıtan bir çalışma. Çocukken biraz da çevrenin etkisiyle cumhuriyetin ilk kuruluşundaki sağcı muhalefetin taraftarıydım. Uzun bir süredir değil elbette. Bu değişiklik vicdan ile duygusal bir bağlamda gerçekleşmişti. Hala da toplum hazır olmadığında devrimlerin adım adım gerileyeceğine inanan reformist birisiyim. Şimdi düşünüyorum da Atatürk'ün manipülatif otoriter davranışları gerçekten de büyük bir cesaret gerektiren bir ihtiyaçmış. Toplum o kadar geriymiş ki inkılaplar bugün pek çok noktada geriye düşse de büyük bir zihni atılımın tohumlarını atmış. Ayrıca muhalifin ne kadar vizyonsuz, parçalı ve oportünist olduğu gerçeği de netlik kazanmış durumda. Hayatta inandığım bir şey vardır. Tarihte öyle olması gerekiyormuş ki öyle olmuş. Tıpkı 25 senelik şu anda da yaşadığımız dönem gibi .

3 Haziran 2024 Pazartesi

Parannoul - To See the Next Part of the Dream (2021)

 

Kore'den sadece pop fırtınası esmiyor, bir de indie mecrasını da sallamaları pek beklenmedikididi. Shoegaze akımına modern bir yaklaşımla hayat veren, bir ara black metal de hemhal olmuş tu hatırlarsınız. Böyle hayallere içrek vokaller hoşbeş değilik. Ama müzik hiç beklenmedik bir sertlik bir taşlık misal baterist Ramazan davulcusu olsa gerek. Çok sıcak böyle de bir geçiş yok hazirun cetvellerine. Şarkılar nedense sonlarda cinnet haline uUu. Belki de biraz kısaltmak iyimiymiş neymiş. Gençler ve gençliğin sıkıcı ıstırapını bağırırlarki. Belki de tekeşli mazlumlar o yana geçsin. Bundan sonra pek yolum düşmez.

7,25/10