5 Kasım 2024 Salı

Ne Obliviscaris - Exul (2023)

 Pek bir takip ettiğim grubun bu son çalışmasına tepkiyle tepkili bir tepki veriyorum, zira takipçilerini de ikiye ayırandı ki gitmiş yavaş yavaş yükselen kreşşendooular. Besteler de çok karmaşalanmış, sorma ne teknik, katmandulaşmış . Neyse gitmemiş kemanlar hala can yakar. Yine de bunu istememiştik. Ben de istemedim. Bazıları istedi. Onlar sevinsin. Dediler ki konserde bunu baştan sona çalacaklarmış. Bu dediğim bu albüm. Beşiktaştaymış ve de haftaiçiymiş. Bu da konseriymiş. Vazcaymıştım dinledikten sonra bu çormanlığı. Bu da 2023'ün açılışı olsun. Hep geç kalmışım zaten hayata.

6,75/10

4 Kasım 2024 Pazartesi

Cem Karaca - Cem Karaca / Kardaşlar (1973, comp)

 Her şarkının bir karakteri var, düzenlemelerde çeşitlilik var. Dadaloğlu var, Kara Yılan var, Lümüne var. Yine de daha önce dinleme şansına eriştiğim Parka ya da Nem Kaldı'nın bir kaç milim gerisinde kalmış gibi bir hava var. İlk uzunçaları...

8,0/10

31 Ekim 2024 Perşembe

Steel Pulse - Handsworth Revolution (1978)

 İngiltere'den reggae. Hiç bir farklılık namına yeni yenilik yok. Ondan kelli root reggae da diyorlar yaptıkları müziğe. Hani bilmiyorum Bob Marley bitti, aynısı olsun ama seslendiren Bob Marley olmasın diyenleri cezbedebilir. Ha, o kadar da bir hit de yok. Kötü vasat da değil. Arkaik kalıyor günümüze. İlginçtir vokali The Police'i hatırlattı, belki gerçekten de ilham olmuştur sonrasında ama İngiltere diye okuyunca büyük ihtimal nezdimde uyumsuz bir çağrışım çağırıp çağrıştırdım. 

6,50

29 Ekim 2024 Salı

Manu Dibango - Soul Makossa (1972)

 Basit bir Afrika müziği kaydının çok ötesinde derin bir dinleti ve orada kalmıyor sallantı. Avrupa'da kaydedilmesi ekseninde aslında bir sentez. Özellikle saksafon kaydı uluslararası caz orkestraları ile yaraşır derecede. Zaten Afro caz funk tanımıyla baskın parti ritimleri diskoya bile ilham olmuş. Yine de bu kadar basit değil. Dönemin saykedelik etkisi de hissediliyor. Prodüksiyon anlamında da mühim müdahaleler var. Şans tanındığında çünkü bugünkü zamanın ruhuna geri kalmasının etkisiyle çabukça vaz geçilebilme tehlikesi ile karşı karşıya, böyle alıp götürecek bir çalışma. Ve senesine göre de hayli ileri.

7,50/10

28 Ekim 2024 Pazartesi

Abidin Dino - Yeditepe Öyküleri

 Abidin Dino öykücülüğü ile pek bilinmez. Dergilerde ve notlarında kalan hikayeler, eksiğiyle tamıyla hepi topu 100 sayfa civarı bir yer tutar. Yalnız öyle güzel ve özel öykülerdir ki bir yandan devamı gelmeyen potansiyel için hayıflanırken diğer yandan da bu ufacık eserin varlığıyla mutlu olabilirsiniz. Dönemin arka sokaklarında hüküm süren argo diliyle dışlanmış karakterlerin hayatlarına açılan pencerelerdir bu öyküler. Ve ayrıca tabi ki de yazarın , ressam sanatçının mı desek, desenleri ile süslüdür. Baskının kalitesi ile koleksiyonumuzda hatırı sayılır bir yer tutacak bir eserdir. 

25 Ekim 2024 Cuma

Cloud Rat - Moksha (2013)

 Grindcore brutal death gibi çok da anlayabildiğim türler arasında yer almıyor. Çokca el üstünde tutulan grubun tabiri caizse türe yeni bir nefes getirdiğini duyabiliyorum az çok. Yırtıcı vokal beni de ilk başta bayağı etkiledi. Bu haliyle screamo ve bestelerde de death metal etkisi de göze çarpıyor. Ama beklenmedik anlarda devreye giren ambiyans ya da her progresif grubun illaki kaydettiği çocuk sesli nostaljik dreamy shoegaze parçalar hani o maceracı havayı bozuyor gibi. En azından benim için. Melodik olarak  Aroma'yı pek sevdim.

Yırtıcı kaotik bir kayıt olaraktan ekstremin ekstremini bahsettiğim garip ambiyans müdahalelerle birlikte yutabilecek cesur yüreklere hitap ediyor. Bir ilginç mokta da şudur ki o yırtıcı vokal bir hanımefendiye ait. Yaşlandıkça dinlemesi zor amma.

6,50-/10

21 Ekim 2024 Pazartesi

Arctic Monkeys - The Car (2022)

Son hallarını diğer insanlar gibi anlayıp sevmek istediğim grup , mu desem zira Alex Turner'ın solo kaydı olmaktan bir adım uzakta, rock müziğin de hakeza hattori hanzo , yine ayarlarımla oynadı. 60'lar dramatik pop'unu bu dönemde yapmak cesaret ister. Takdiri hak ediyorlar. Lakin zamanında iyisiyle yapıldı zaten. Çok da zorlamamak lazım. Eşlik edecek güçlü melodiler var amma seyrek. Yine belki ada ahalisi sözleriyle değerlendireceği için içlerinde nostaljik ve romantik hissiyat çiçekleri uyanmıştır. Dünyanın geri kalanı için ise zararsız hoş bir arka sadanın ötesine geçeceğini inanmıyorum. Her ne kadar yaylılar ve düzenlemeler ilgi çekici olsa da vokal ile uyumu bir garipçe türküsü.Laf aramızda Alex'in sesi de eskisi gibi değil sanki.

6,50+/10

20 Ekim 2024 Pazar

Riot - Unleash the Fire (2014)

 Doksanlardan sonra eski formuna kavuştuğunun dalaleti bir albüm bu. Hem temposu hem enerjisi hem ruhu hem melodileri ile kulaklarda amerikan menşeli power metali temsilen yer tutmasını başarıyor. Elbette seksenlerdeki altın çağı hatırlatan bir anı malzemesi gibi bir bakıma. Yerini tuttuğunu söylemek güç. Zira bestelerde bir sorun var. Akılda kalıcılıkları zor, melodileri güçlü değil. Öyle olanı da vardır elbette ama 1 saatlik bir serüvenden bahsediyoruz. Eşlik edip mırıldanacak ekstra süre ve çaba istiyor dinleyeninden. 

7,50-/10

13 Ekim 2024 Pazar

Kaan Tangöze - Aşık Mahzuni Şerif Türküleri (2022)

 Duman'ın vokali Kaan'ın bu ikinci solo çalışması ismiyle ne gibi bir  konsept işlediğini beyan etmekte bir bakıma. İlk kaydında da Kaan'ın sesinden türküler dinlemiştik. Sıra Aşık Mahzuni Şerif bestelerinde. Minimalliği en uç noktaya taşımış bu kayıtta, sesi ve akustik gitarı yer alıyor sadece, sanatçının. İlk albümde getirilen sessiz eleştirileri de yoğunlaştıran bir tutum içerisinde. Dost meclisinde söyler gibi kaydedilmiş, gerekli özen ve ruhu dinleyiciye geçirmekten uzak. Beni şahsen etkileyen ilk 5 türküden biri de Çeşmi Siyahım'dır. Bu yorumda pek bir şey hissetmiyorsam sorun Aşık Mahzuni'den değildir. Yine de eşlik etmekten ziyade arka fon olarak bir yararı vardır. Ama bu dinlence ozanın da ruhuna aykırıdır halbuki.

6,0/10

10 Ekim 2024 Perşembe

Bohren & der Club of Gore - Geisterfaust (2005)

 Kıyametin habercisi Bohren mohren her zaman sevilir sevilir de bazen az sevilir. Bu öyle bir albüm. Sebebi de gayet net anlaşılıyor. Yavaş. Beş parça birbirinden ayırt edilemez kadar yavaş. Genel gidişat benzer. Dınn es es dıdın es dıdıdı eeeeeeees es ulan es. O içimizdeki boşlukta , kalp noksanlığında aksiseda tınılar eksik değil elbette. Ama bu yavaşlık kaldırılabilir gibi değil. Ve 5 parmak, serçe parmak, baş parmak konseptini de pek bilemedim. Saksafonu da bazı bağzı unutuvermişler. Olmaz böyle.

6,50/10

7 Ekim 2024 Pazartesi

Eric H. Cline - M.Ö.1177 Medeniyetin Çöktüğü Yıl

 Tunç çağını bitirip pek çok uygarlığın çöküşüne sebep olan silahlı geniş nüfus hareketi arkeolojinin ilgi alanlarından biri olmuştur. Eski Mısır kayıtlarında Mısırlıların zar zor direnebildiği ve lakin Levant bölgesinden Sina'ya doğru yerleşmelerine engel olamadığı Deniz Halklarını oluşturan farklı etnisitelerin kökenleri de spekülasyon konusudur. Son vakit DNA ile de emin olduğumuz son gerçeklik Filistlilerin antik Yunanlı oldukları. Biraz Sunay Akın tadında o dönemlern farklı hikayelerini bir araya getirip peşin hükümlü değerlendirmelerin teste tabi tutulduğu bu eser, sözkonusu güncelliği yakalamış. Youtube üzerinden takip ettiğim arkeolojiyle ilgili kanallar ile de paralellik arz ediyor. Ciddi bilim insanların tavrına uygun olarak da yeni bir şey söylemeyip spekülasyondan uzak durması da , ne diyeyim, biraz eseri sıkıcı hale bürüse de renkli yazım tarzı ile okuyucunun önündeki bu sıkıntının önüne geçilmesi hedeflenmiş.

6 Ekim 2024 Pazar

Miley Cyrus - Plastic Hearts (2020)

 Gülle üzerinde çıplak sallanırken şarkı söyleyen eski Disney çocuk yıldızı sansasyonel popçu değil mi kendileri? 4 sene önce bir de böyle bir şey yapalım demiş ve bu pop rock albümünü kaydetmiş. Projeye Billy Idol ve Dua Lipa gibi 2 diğer dev ismin de en azından birer parçada katkılarını sağlamış. Eski kadın rock müzsiyenlerle de çalışmış. Daha ilk dinleyişte şarkıların melodik yapısı dinleyeni fethediyor. O yüzden pop ve rock camiasında pek bir rağbet görmüş çalışma. Melodiler o kadar baskın ki yepsini yeniden yorum sandım, albümü de bir cover albümü. Zombie ve Heart of Glass gibi bonuş parçalar da yanılttı tabi. Şimdi kendi adıma çok değişik bir şey söyleyeceğim. Albüm o kadar başarılı olmuş ki popçu arkadaş için rock müziğin yeniden yükselişine öncülük ediyor gibi sıfatlar yakıştırılmış. Glam rock, seksenler synth ve geleneksel pop rock etrafında şekillenen ve gerçekten de melodik olarak çarçapuk sarıp sarmalayan bu albüm ve üzerinden getirilen tutuma ben pek kanmadım. Yapay geldi bana. Fikri olarak rock'ın güçlü kadınlarından esinlenmiş olabilir lakin ara ara vokalde zorlayıcı tavrı, göndermede bulunduğu çağın geçmişliği, taklitçiliği ve pasparlak prodüksiyon kalitesi ile bana yapmacık geldi. Belki de böyle bir ismin rock'a çengel atmasına içerledim, bilemiyorum.

6,75/10

3 Ekim 2024 Perşembe

Emma Ruth Rundle & Thou - May Our Chambers Be Full (2020)

Bir ara revaçta olan kadın vokal ile metalci buluşmalarına bir diğer örnek. Sesinde folk lezzeti sunan Emma Ruth ablamız sludge metal'in güçlü isimlerinden Thou ile izdivaç etmiş. Hayli yavaş temposu ve ağır atmosferi karşımızda bir duvar bir sur bir bariyer gibi dikiliyor. Bir kere Thou vokali de beklediğimden daha çiğ ve yırtıcı çıktı. Ben bu sesleri tam da bağdaştıramadım. Bu ve bu gibi sebeplerle alışması bayağııı bir vakit alan bir çalışmaya imza atmışlar. Tadı geç geliyor bir nevi. Sabır istiyor. Ona kızdım sadece, yoksa duvar gibi sur gibi bariyer gibi sağlam bir albüm. Emma Ruth Rundle dinlemişliğim vardı da asıl Thou'yu merak ettim şimdi. 

6,75+/10

2 Ekim 2024 Çarşamba

Blut aus Nord - Disharmonium - Undreamable Abysses (2022)

 Derin bir mağarada titrek mum ışığının loşluğunda renkli Hint kıyafetleri içindeki hayaletlerin çılgın ayini gibi. İnsan sesinin enstrümanlara karıştığı kaydın kaos içinde düzen sunan serenatı ilginçtir kısık seste de duyuları harekete geçirebilme özelliğine sahip. Bu çirkin güzeli evrene açılan kapı çok da gir çık yapmaya müsait değil artık. Temelli kapanana kadar bu yolu bir daha katedeceğiz belli ki. Ama her seferimiz daha az keyif verecek.

7,25/10

29 Eylül 2024 Pazar

Sodom - The Saw Is the Law (Single, 1991) + Bosphorus Open Air Metal Fest

 

Huzur hızarda! Anladım ki bu şarkı grubun fanlarınca da el üstünde tutuluyor. Konserde çalarlarken bayağı katılımı vardı. Teklinin isim parçası thrash ve heavy metal arasında sallanan bir parça. Teklinin diğer şarkılarından Tarred and Feathered klasik thrash, The Kids Wanna Rock ise eğlenceli bir heavy metal soundu ile terazinin öteki taraflarına konumlanmış. Bence ise zayıf bir kayıttır.

6,50/10

Gelelim festivale. Yaş ortalaması orta üst segmentte yoğunlaşsa da, kalabalık ortalama seviyede olsa da enerjisi gayet güzel idi. Özlediğimizden midir nedir bu tür organizasyonları, keyifliydi ve keyif alanların oranı da yüksekti. Yaşını almış metalcilerin oturabilmeleri için tribün bile inşa edilmiş, daha ne olsun. Elbette hep olumlamamak lazım. Sonuçta kimsenin sevmediği ama muhtaç kaldığı KÇP gerçeği var. Yemek ve içeceklerin pahalılığı var. Ses kalitesinin düşüklüğü var. Ama bunlar zaten artık kanıksadığımız şeyler değil mi? Bu gibi sebeplerle katılmayalım mı yani? İnsanların müziğe odaklı olması ve eğlenmek isteme yönünde irade göstermeleri bence yeter. Bu da geçmişe göre bir ilerleme. İlginçtir, ekonominin kötü olduğu bu sene inanılmaz bir konser bolluğu yaşadık. Ben artık biz eski rock ve metalcilerin iş güç sahibi olarak bu organizasyonlara para ayırabilmemize bağlıyorum. Yiyoz içiyoz paraya kıyıyoz. Gençler keyfine baksın, bu fırsatı zamanında değerlendirsin valla. Yarın ne olacağı belli olmaz çünkim.

Konsere Schammash ile başladım. Potansiyeli güçlü ve klas bir grup. İşlemeli cüppeleri ile güzel bir ayin sergilediler. Tür olarak da herkese hitap etmiyorlar. Bu yüzden seyircinin bir kısmı ile enerjileri tutmadı. Bir türlü bekledikleri çıkışı yakalayamasalar da bence ilgiyi alakayı çok çok hakediyorlar. Legion of Damned  martı çığlıkları ile geldi. Vokaliymiş... Amma enercayzır gruuvi şarkıları ile kısa sürede dinleyiciyi yakaladılar. Circle pitte pehlivanlar belirdi. İlk kez ülkemize gelen Ancient performansı da sıkıydı ama gotik değil paganik ilk dönemleri ile daha bi irtibatlandım. Sonuçta belgesel izler gibi izledik. Takibinde ben Samael'i pek beğenemedim. Tarz itibariyle festivalin enerjisini biraz soğurttu. Yoksa müzisyenliklerine ya da sahne performanslarına bir şey diyecek değiliz. Eski kuşak ağzı açık dinledi,izledi. Halbuki daha önce de gelişleri olmuştu. Sodom ise kısa geldi yafu. Onlar mı kuduruktu, millet mi kendini gaza getirdi, anlayamadım. Circle pit moshpit'e de döndü bir iki kez. Eğlendik sonuç olarak. Tozu toprağı üstümüze alıp eve döndük.