Konu iki ayrı kanaldan ilerliyor ki sonunda aynı yerde buluşacağını tahmin edersiniz. Karl'ın büyüme hikayesi, din ve felsefe ile ilişkisi, annesi ve kadınlarla münasebetleri kurgu olmanın ötesine geçen ayrıntılarla bezeli ki yazar da notlar da otobiyografik öğelerin romana sızdığını kabul etmekte zaman makinesinde deney olmayı kabul ettiği döneme kadar ilerliyor. Ruhsal deneyimlere takıntılı ve modern insanın nevrotik kişiliğine sahip bu sorunlu karakter Hz. İsa'ya tanıklık etmek istiyor. Zaman yolculuğundan sonra rahime benzeyen makinenin içinden yaralı çıktığında Vaftizci Yahya'nın liderliğinde Essen topluluğuna sığındığı hilkaye akışı da diğer hikaye ile karşılıklı olarak ilerliyor. Bundan sonrası sürprizbozan.
Tabi o dönemde büyücü olarak algılanıyor. Hz. İsa'nın hikayesi bir türlü kulağına gelmeyince Nasıra'ya Meryem ile Yusuf'un yanına gittiğinde Meryem'in iffetine hiç de düşkün olmadığını görüyor. İsa da zeka geriliğinden muzdarip bir çocuk. "Başlangıçta söz vardı" ayetine uygun şekilde yavaş yavaş Mesih'in kimliğine büründüğü ve sonucunda haça gerilerek öleceği şehadet yoluna adım atıyor. Hatırladığı kadarıyla İncil'e uygun hareket ediyor, nevrotik kişileri tedavi ettiği mucizeler gerçekleştiriyor, Yahuda'ya ihanet etmesi için görevlendiriyor. Okuyucu dinin yönlendirdiği ve pek çok mesihin çıktığı az gelişmiş bir toplumda yeni bir dinin doğuşundaki psikolojik atmosferi anlayabilmeyi başarıyor, sonuç olarak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder