5 Kasım 2020 Perşembe

Katherine Addison - Goblin Kral

Elflerin diyarındı yöneten kralın anlaşmalı evliliğinden olma hiç sevmediği ve sürgüne gönderdiği yarı goblin oğlunun, kral ve tüm diğer oğullarının şüpheli bir kaza sonucu ölümü sonrasında taht sıralamasında hop diye zirveye çıkmasının hikayesi. Öncelikle biraz pazarlama stratejisine kurban gittiğimizi söylemem lazım. Goblin değil yarı-goblin, doğrusu. Goblin denmişken boynuzlu, kısa, yeşil, çirkin yaratıklardan da söz edilmiyor. Koyu rekli ve kemikli olmaları dışında uzun kulaklı ve açık renk tenli ve saçlı elflerden çok da farklı değiller. İşin alegorik okumasını yapmak istesek de, aklımıza ilk ırkçılık sorununun gelmesi rastlantı olmayacaktır, yazarın niyeti pek de öyle değil. Yalnız bir gencin yabancılığı, saray görgüsü görmemesi sebebiyle soylular tarafından küçümsendiği bir ortamda korumaları ve yaverinden oluşan bir çeper içinde entrikalara uyum sağlayarak kendini geliştirmesi yani kariyerine son nokta olarak krallık, çeviri tercihen bu şekilde ama orijinal dilinde imparator aslında , ile pekiştirmesidir romanın ana hikayesi. Savaşlar, debdebeli çatışmalar değil söz konusu olan, hatta büyük bir kompleks şeklinde inşa edilmiş sarayın dışına ender çıkıyoruz. Ama kanlı sonuçlanacak darbe ve suikast teşebbüsleri gibi aksiyonlar hiç de yok değil. Elbette kral babası ve abilerini öldüren zeplin kazası da şüpheli görünmüyor değil, arkasını biraz kurcalamak lazım. Büyüme, güce ulaşma, kendini sevdirme, saygı uyandırma, spiritualizm ve inanç temalı hikaye yazarın tümüyle otantik adlandırmalarına rağmen oldukça hızlı akıyor. Bu akıcılık, okuyucunun genç ve kibar ve mütevazı yarı-goblin arkadaşla kendini bir ölçüde özdeşleştirebilmesinin etkisine borçlu büyük oranda. Bu da yazarın başarısı sonuçta. Lakin yazarın bazı ilginç yazım tercihlerinden söz edilmeli. Genç kralın tebası kendisinden korkmakla beraber, soylulara neredeyse hükmedemiyor olması, güce hükmetmeyi kapsayan ayrımın oynak zemini manasında biraz tartışmalı. Bununla birlikte güçten zehirlenmeyip kendi davranışlarını sorgulayarak etrafına iyilikle davranması aşırı idealizmin belirtisi. Ha keza etrafında iyilik eden iyilik bulur misali yürekten bağlı insanların da fazlalığı çok inandırıcı değil. Yine de ihanet vakasıyla bir ölçüde bu aksaklık hafifletiliyor. Hugo, Nebula ve World Fantasy ödüllerine aday olan bu romanın devamı da okunur yani ki 2021'de en azından yabancı diyarlarda böyle bir plan görünmekte.



1 yorum:

  1. Ben de savaş ve macera dolu bir kitap zannederek almıştım. Ama pişman değilim, okudukça beğendim. Devamı olacağını da düşünmemiştim. Uygun bir yerde bitmişti. Bakalım..

    YanıtlaSil