0 nolu senfoni, doğru okudunuz. -1, -2 diye geriye doğru sıra takip eden bir senfoni hiç yazılmış mıdır, bilmem ama bunun hikayesi bi ilginç. İlk değil ikinci yazdığı senfoni bu Brückner'in. Yazdıklarını bir eleştirmene okutur besteci ve hiç de beklemediği bir tepki alınca, bundan kelli bu senfoni benim için hükümsüzdür der, başlığına ortası çizik sıfır atar. Hayattayken de hiç sahnelettirmez hatta sonraları tüm yapıtlarında dahi yer almaz. Sonradan sonradan arşivci, rahatsız klasik müzikseverlerin ittirmesiyle kayıtları basılır, nadiren de konserleri yapılır. Brückner'in senfonileri genelde dinleyiciyi yakalayabilen albenili çalışmalar oluyor. Bu da farklı olmamakla beraber, çeşitliliği, renkliliği ve yankılanan yaylıların coşkusu, odak sorunu yaşıyor gibi. Senfonilerin ana teması olarak bugüne kadar işte ölüm, doğa, acı, coşku gibi baskın duyguların, deneyimlerin ilişkilendirildiğini duydum. Ben burada karıştım biraz. Emin olduğum şey ise bazen sıkıcı bir hatta düşse de depresif, negatif bir atmosferi yok. Üflemeli çalgıların kuşları andırması gibi incelikler hasret kaldığımız detaylar. Bu yüzden senfoninin 3. bölümü tüm kaydın en dikkat çekici kısmı.
Helgoland, Alman yurtseverliğini temsilen bestelenen koro çalışması datturu dutturu epik dinamizmi ile beklenenin tersine çok da büyük bir etki uyandırmadı üzerimde. Aslında bu besteye ilham veren olay da ilginç. İngilizlerle Almanların Zanzibar ile Almanya'ya yakın Helgoland'ı değiş tokuş etmesi gibi. Sanatçının son bestesi. 150 nolu Psalm ise haleluyalı kutlamalı dini bir parça ve ruhani yön keyifli olmakla birlikte trompetler bazen fazla çınlıyor. Bir bakıma çınlayan ve sınırları zorlayan trompet tüm kayıt boyunca basit bir hava yaratıyor.
7,50/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder