23 Eylül 2012 Pazar

John Scalzi - Yaşlı Adamın Savaşı

Belki de Stephen King'den beri en sürükleyici metni üretebilen yazarlardan birisi olsa gerek John Scalzi. Çok sevdiğim kahramanın alaycı dilinin yanısıra teknik detaylara bulanmamış bir bilimkurgu hikayesi (eğer az çok kuantum felsefesi ya da fiziği kulağınıza çalındıysa o bilimsel paragrafı da kolayca atlatabilirsiniz) birleştiğinde çok güzel bir iş ortaya çıkmış. Özellikle de 70 yaşındaki bir beden nasıl savaşabilir sorusuna kitaptaki karakterlerle birlikte kafa yormamız da iyi düşünülmüş bir incelik. Ayıp olmasın tatilde diye aynı gün değil ikinci günde bitirdim romanı. Sanırım military sci-fi denilen tarza uygun olarak uzayda savaş konsepti üzerinden gelişen bu eğlenceli hikaye burada durmuyor, 3 kitap ile devam ediyor. 2 si çoktan Türkçe'ye çevrilmiş durumda.
spoiler
Dünya yine bir küresel savaşı atlatmıştır, gelişmekte olan Hindistan gibi ülkeler abd tarafından yenilmiştir. Kolonileşme başlamış ve yeni kolonilere daha çok gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları gönderilmiştir. Koloni Savunma Güçleri'ne ise daha çok abd'li 70 yaşında erkek ve kadınlar geriye bütün hayatlarını ve mal varlıklarını bırakarak katılmaktadır. İşin ironik tarafı ve abdliler savaşta yendikleri halk için canlarını uzayda riske atmaktadır. Ve üstelik koloni yönetimi dünyayı uzaylılarla gerçekleştirdikleri iletişim neticesinde elde ettikleri teknolojik ilerlemeden mahrum bırakmaktadır. Girizgahı bu şekilde yapabiliriz ve hikaye John isminde karısını kaybetmiş bir gönüllü ile başlar. İnsanların KSG'ne katılmalarının en büyük sebebi hayatlarını uzatacak tıbbi prosedürlere tabi tutulacaklarını bilmeleridir. Üzerinde çok durulmadan gönüllülere bildirilen diğer bir nokta askerlik süresinin 2, savaş halinde ise 10 sene olmasıdır, ardından herhangi bir kolonide hayatlarına devam edeceklerdir. Pek hatırlatılmayan şey ise kolonilerin hep uzaylılarla savaştığıdır ve sonradan belirtileceği gibi askerlerin , %70'i ilk bir kaç senede istatistiksel olarak kara toprağa kavuşur. John diğer dünyalılarla birlikte bir uzay gemisine aktarılır, test üzerine test uygulanır. Yeni okula başlamışcasına arkadaş grubu bile kurar. Konuştukları en mühim mevzu 70'lik bedenlere ne yapılacak da savaş makinelerine dönüşeceklerdir. Şöyle ki yıllar önce ilk başvurularında alınan genlerinden yeni bir vücut yapılmıştır. DNA'lar değiştirilmiş, beyne kişisel bilgisayar yüklenmiş, vücut kaslı hale getirilmiş, gözler, kulaklar ve kan güçlendirilmiştir. Tabi vücutlarının ve organlarının  artık bir markası, sürümü, tescili vardır. Yaşlı bilinçleri bu 20'lik diri vücuda aktarılır, tabi gençliğinde şişman, çirkin, sivilceli, engelli olan herkes Adonis Afrodit gibi ortada dolanmaktadır. Sorumlu bir subayın ateş fişeği ile birlikte (kısırsınız ve ilk bir kaç senede çoğunuz ölmüş olacaksınız, öyleyse bu bir hafta vücudunuza alışın ve eğlenin konuşması) gemi bir süreliğine Sodom ve Gomorra'ya döner. Neyse acemi eğitimi için farklı gezegenlere yolalırlar. John, arkadaşlarından Alan ile birlikte aynı kamptadır. Başlarında filmlerde klişe olarak gördüğümüz sorunlu bir eğitim çavuşu vardır. Çavuşun en sevdiği reklamı yazması sayesinde bölük liderliğine getirilir. Liderlik becerilerini pekiştirir bu sayede. Tayin edildikleri gezegende ayin havasıyla savaşan Consu'larla bir muhabere yaparlar. İsteseler bu onurlu uzaylılar tüm evreni elegeçirecek güce sahiptir. Ama dinsel sebeplerle kendilerine göre ritüellere sahip bir şekilde spor müsabakası gibi savaşlara tutuşuyorlar diğer ırklarla. Hatta sonrasında hem sizden nefret ediyoruz, kirlisiniz, gelişmemişsiniz hem de sizi seviyoruz ilerlemenenizi istiyoruz gibi garip bir sebep öne sürüyorlar. Bu çatışmada John yeni bir ateşleme sistemi geliştirerek zaferde önemli bir pay sahibi olur. Bir gün barışa da hak vermeliyiz diyen bir senatör tabiki er olarak bölüğüne katılır. Whaidlerin ana gezegenindeki idari ve sanayi yerleşmeleri yok edileceği bir operasyonda Whaidlere laf anlatmaya çalışırken öldürülür. Onu disipline etmeye çalışmış olan üstü Viveros, aslında o haklı büyüyeceğim yükseleceğim general olup komuta kademesinde düşüncemi savunacağım görüşündeyken pat ertesi hafta o da ölür. John'un arkadaşları da evrenin diğer köşelerinde birer birer ölmeye başlar. Karınca gibi halklarla yapılan savaşın kıyıma dönmesi John'a artık bıkkınlık vermeye başlar. Sonrasında ise Mercan isimli gezegendeki koloninin Rraeyler tarafından istila edildiği haberi gelince (insan eti, yemek programlarında bile tarifi verilen egzotik bir yemek onlar için) uzay gemileri gezegen yörüngesine atlayış gerçekleştirir. Ancak Rraeyler koloni gemilerinin nerede somutlaşacağını bilir gibi füze yağmuruna tutup bütün filoyu yok eder. John içinde bulunduğu indirme gemisi ile gezegene iniş yapar. Fakat arkadaşı Alan ölmüştür.Kendi de ölmek üzereyken hayalet tugaydan onu kurtaranlar olur. Tekrar iyileşir ( yeni bir çene, sağ yanak ve kulak ve dil, yeni bir bacak, omurilik kaburgalar, parmak ve topuk vs..) ve ziyarete gelen diğer iki arkadaşı Jesse ile Harry'nin de aynı saldırıdan kurtulduklarını öğrenir. KSG tarafından sıkı bir sorgudan geçirilir. Fakat kafası kendini kurtaran kadın askerdedir zira askere katılmadan önce ölmüş olan karısının bedenine sahiptir. Sonra ortaya çıkar ki KSG içindeki hayalet tugay askerleri, dünyada iken başvurusunu yapmış ama 70'inden önce müteveffa olmuş insanların kopyalarından oluşuyor. Yeni bir zihine sahip oldukları için geçmişleri yok ve tam anlamıyla askerler. John yavaş yavaş bu kıza karısını anlatır, kavga dövüş inkar ve kabüllenme aşamalarından sonra yakınlaşmaya başlarlar. Jane'in yardımıyla Mercan gezegenine yapılacak yeni operasyonun beyin takımına alınır. Jane, onun güvenilir ortamda kalmasını sağlamaya çalışırken eylem timine gönüllü olur abimiz. Diğer yandan arkadaşları için tehlikesiz görevlere tayini gerçekleştirmeyi başarır. Consu'ların uzay gemilerin atlayışını önceden gösteren aygıtı Rraeylere verdiklerini öğrenirler. Detayları ayrı bir macera. Bu teknolojiyi hasarsız elegeçirmek için timle saldıracaklar, etkisiz hale getirecekler ve filo toplu halde saldırıya geçecektir. Neyse binbir olay,felan, başarırlar. yaralı Jane'i revire yetiştirir. Aygıtların planları çalınır. Rütbesi yükselir. Hayalet tugayındakiler arasında sosyal statüsü yükselir. Ve Jane ile emeklilik hayalleri kurmaya başlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder