29 Ocak 2020 Çarşamba

Vàli - Skogslandskap (2013)

Norveç'ten tamamiyle enstrümantal neofolk çalışması. Havaya uygun ki zaten dinleme listeme eklememin başat sebebi. Akustik gitar, keman, flüt vessair. Hayli melodik de. Dinleyende güzel duygular uyandıran parlak bir prodüksiyon. Yalnız bana bir miktar beklediğimden fazla ritmik geldi. Taht Oyunları'nın yada bildiğiniz adıyla geym off dronz, o bilindik tema müziğini aklınıza getirin, öyle. Keşke albüm kapağında olduğu gibi karanlık bir ormanı betimleseydi, ağaçların arasından güneşin aydınlattığı açıklığı olan bir koruyu değil. Ayrıca akılda kalıcılığı da zayıf yönlerinden biri.

6,75/10

26 Ocak 2020 Pazar

RETRO: My Dying Bride - Turn Loose the Swans (1993)

Death doom metalin üç mahşer atlısından biri My Dying Bride. Ahan da bu da ikinci uzunçaları. Ne diyeyim, sebebi bilinmez hiç ısınamadım bu gruba. Gelişi güzel dinlediğim oldu, şimdi tekrar bir kulak verip değişen bir şeyler var mı kontrol edeyim dedim kendimi. Az bir şey değişmiş. Orkestral düzenlemeler etkileyici. Hareketlilik minimal, beni basıyor, diri diri mezara gömüyor ki amaç bu değil mi zaten biraz da. Şiirsel dramatizmi seviyorum ama vokal düzenlemelerin bir çoğuyla aynı fikirde değilim. Uzun lafın kısası, bir miktar daha anlaştık eskiye göre. Ama bir dışarı çıkıp vakit geçirmek istemem kendileriyle.

7,0+/10

24 Ocak 2020 Cuma

Ash Borer - Cold of Ages (2012)

Atmosferik black metal, vokalin banyoda yankıladığı, çığlıkların çığlığa karıştığı, tuğla üzerine tuğla koymayan amma bekleneni de layığıyla yerine getiren bir çalışma. Özellikle aramam, bulunca da keyfine varırım. Grubun ismi ve imajı daha postirik yankılasa da öyle çıkmadı. Neyse gerçekten black metal benim için ihtiyaç. Bu ihtiyacı da böyle gidermiş olduk. Çok şükür, haleluyah.

7,0/10

22 Ocak 2020 Çarşamba

Fahir Atakoğlu - As One (2002)

Besteci caz sanatını icra etmekle birlikte bu albümün yarısında sınırları new age ve etnik müziğe dek genişleterek cesur bir adım atıyor. 90'lar tınısını dinleyiciye hatırlatan bu şarkılarda yapılan sentezin katmanı baş döndürecek şekilde çeşitlilik içeriyor. Eskiden bu öğeler daha çok dikkatimi çekiyordu ama şimdi biraz daha tutarlı bir çalışmaya hayır demem. Misal bir şarkıda Fransızca sözlü alaturka melodiler, operet arka vokal, Enigma'yı andıran etno pop düzenleme, caz solo, bir noktadan sonra bu 7 dakikada deneyimlediğim şeyler fazla gelmeye başlıyor. Sabah servis yolculuğunda ruhu dinleterek tatlı ve huzurlu bir uyku getirmesi çalışmanın artılarından. Aynı zamanda iş yaparken, ders çalışırken arka fonda açabileceğiniz gibi dikkatinizi vererek, enstrümanlara odaklanarak terennüm ettirecek özelliğe de sahip. Bu anlamda denge sapasağlam sağlanmış durumda.

7,25/10

19 Ocak 2020 Pazar

RETRO: Morbid Angel - Abominations of Desolation (1991)

1986 yılına ait demonun legal kaydı Altars of Madness ve Blessed Are The Sick'i takriben dinleyicisine kavuşuyor. Sound olarak thrash ve speed metal etkileri açık. İlginçtir benzer gitar tonu erken dönem black metalcilerden de tanıdık geliyor. Üstelik okült melodilerle birlikte grubun kendisinden sonrakilere nasıl bir örnek oluşturduğunu görebiliyoruz. Bilirsiniz, melodeath dışında death metal bana sert geliyor. O yüzden grubun seveni olduğumu söyleyemeyeceğim. Bu da normal, herkes herşeyden hoşlanmak zorunda değil, hoşlanamaz zaten. Grubu takip edenler için grubun nereden başladığını görmek için iyi bir fırsat.

6,50/10

15 Ocak 2020 Çarşamba

Ağaçkakan - A Naşkvit (2017)

Autotune'a banılmış yükselişteki yerli rapçilerin ardına baktığınızda böyle kaliteli isimlere rastlayabiliyorsunuz. Düzenlemeler en başta dikkati çeken öğe. Muhteşem diyebilirim ve evet diyorum. Vokalin tonu ve flowların dinamiği iyi olsa da bence bir tık daha geliştirilebilir. Sözler çaba istiyor. Kısacası mevzu bu. Bir kaç parça gerçekten şükela fantastik.

7,75-/10

11 Ocak 2020 Cumartesi

George R. R. Martin - Buz Ejderhası

Cafcaflı baskıyı, cilt kalitesini ve resimleri geçtiğimizde kemik olarak oldukça cılız bir metin kalıyor elde. Ağzı açık hayranlığı da bir kenara bırakmak gerekecek bu durumda. Aslında hikaye iyi başlıyor. Kış çocuğu olmasıyla emsallerinden ayrılan ufak kızımızın davranışları da, fizyolojisi de kışı yansıtırcasına bir değişiktir. Her nedense buzdan bir ejderha ile arası iyidir. Neden bu kızımız farklıdır, neden ejderha kızımıza yakınlaşmıştır. Hikaye bunu cevaplamaz. Ejderhaların başını çektiği savaşta köyleri saldırıya uğradığında canı pahasına buz ejderhasından yardım alacaktır. Sonrası ise apar topar sonuca bağlanır ve kızımız herkese benzediği bir dönüşüm geçirir. Normalleşir ve uğruna ölen ejderha uzak bir hatıraya dönüşmüştür. Diline ve içerdiği şiddete bakınca çocuk kitabı demek zor, şahsen ben küçük çocuğuma okutmam. Yetişkinler için ise sonu aceleye getirilmiş ve hepi topu 10-15 sayfalık metnin pazarlama mucizesine dönüştürüldüğü bir eser.

8 Ocak 2020 Çarşamba

Jose Saramago - Görmek

Körlük ile uzaktan bağlantısı olsa da ayrı okumaya elverişli bu eserini pek çok sevdiğimi söyleyebilmek zor, yazarın. Bayağı bir süre de elimde süründü. İçgüdüsel bir şekilde başkent halkının çoğunun boş oy kullanmasına deliren merkezi hükümetin aldığı absürt kararların ne kadar aşırıya varabileceğine tanık olmak için roman okumaya ne kadar gerek var ki? Olağan bir durum değil mi tüm dünyada?

Deathspell Omega - The Furnaces of Palingenesia (2019)

İçine en zor girdiğim albümlerden biri oldu bu. Herkesin hemfikir olduğu bir şey var ki bu albüm bir Paracletus değil. Genelde hoş karşılansa da beni zorladı. Yetkinliklerine bir şey diyecek olsam çarpılırım. Grubun ölüsü bile emsallerini 10 arşın toprağa gömer. Başta vokal olmak üzere doomdan fazlaca etkilemesiyle diskografide geriye dönük bir adım olmuş gibi. Asıl insanı illet eden şey gitar tonu ve rifflerin harika olmasıyla birlikte bir türlü o delişmen kopuş anıyla patlamaması ve doomun ayağını süren balçığa yapışmış ritmini tekrar etmesi. Ama  diğer yandan enstrümanların hareketliliği de buna tezatlık yaratmakta. Kaotikten öte çelişkili ve uyumsuz unsurların bir arada kullanımı grubun elbette yabancısı olduğu bir şey olmasa da nedense beni burada biraz rahatsız etti. Yani grup hedeflediği şeyi, dinleyiciyi rahatsız etmeyi layıkıyla başarıyor.

8,0-/10

2 Ocak 2020 Perşembe

Xiu Xiu - Girl With Basket of Fruit (2019)

Rock portföyünden dinlediğim bu albüm pek bir alakasız çıktı. Nakaratı hoş eller havaya pop dinleyeni geçtim metal dinleyen kitleye bile enteresan gelecek deneysel bir çalışma ile karşı karşıyayız. İtici yada daha doğru bir deyişle zorlayıcı eklentileri es geçersek ritmik açıdan ilgi çekici anlar sunduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Müziğinde melodi duymaktan sıkılanlar değişik soundların kolajından oluşan bu zorlayıcı deneme ile eminim keyif yapacaktır. İşin aslı her ne kadar endüstriyel, post apokolaptik elektrostatik ıbırı zıvırı öğelerle yüklü olsa da işitsel açıdan dinlemeyi zorlaştıran gürültü ve kaotiklikten o kadar da muzdarip değil. Bu da ilginç bir şekilde grubun ki oldukça köklü bir grup oluyor kendileri, daha önceki işlerini merak ettirmiyor değil.

6,50+/10

1 Ocak 2020 Çarşamba

Gonjasufi - Callus (2016)

İlginçtir bu kaydı beğendim. Entelektüel bir çabanın ürünü olduğu kesin. Çelişkilerin birbirini harmanladığı etkileyici bir çalışma. Sonuçta türü bile adlandırmada zorluk çeksem de kolaj altyapısı ve karanlık soul tınıları alternatif pop kulvarına yakınlaştırıyor. Çok daha ötesi de var da sağlığım ve vaktim daha fazlasını yazmaya el vermiyor.

7,50-/10