Latin müziğine kısa bir ara verip ata topraklara yüzümüzü çevirelim. İki ozanın şarkıları ayrı ayrı seslendirmesi sebebiyle split tarzı bir kayda denk düşüyor. Saza benzer dombıra eşliğinde seslendirilen şarkıların melodisini göz önünde bulundurunca ozan geleneğinin Anadolu'ya gelene kadar nasıl bir değişim gösterdiğini izlemek oldukça heyecan verici. Aslında belki de köklere daha yakın olması sebebiyle dramatik yapı ve vokalin gücüne yaslanış çok daha belirgin. Yalnız oldukça dinamik insan tarihini düşününce kültürde de saflığı aramak yanıltıcı olacaktır. Her ne kadar Kazaklar Türk dili konuşsa da, genlerinde büyük oranlarda Moğol halkının da izlerini taşımakta. Kültüre ve müziğe yansımasını ise uzmanlar açıklasın gayrı. Kaydın isminin Latin alfabesinde karşılığı Birjan Sal Kojağululının Anderi gibi bir şey. Birjan Sal Kojağululı Kazak müziğine damgasını vuran şair ve besteci imiş. Büyük ihtimalle, yanılma ihtimalini göz ardı etmeden, burada seslendirilen bestelerin bu büyük ozana ait olduğunu ve kaydın da bu şahsa ithafen yayınlanan bir saygı albümü olduğunu düşünebiliriz. İnternetin bile zorlandığı bir alandayım. Google'dan dumanlar tütüyor, cazırtılar geliyor.
Yapılan müziğin çevresinden uzak düşmediği kanısıyla, Tuva müziği gibi bu kaydı dinlerken coğrafyası ister istemez gözümde beliriyor. Arada yine de fark var. Burada gözde beliren şey dağlardan ormanlardan ziyade uçsuz bucaksız bir gökyüzü altında bozkır oluyor. Gözlerde yaş biriktirecek derece tüyler ürperten A4 ve daha eğlenceli B2 albümdeki favori şarkılarım.
7,75/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder