İçinde dört farklı çalışmaya barındıran bu yapıta rengini İncil'den alan Prodigal Son balesi verse gerek. Hovarda, müsrif oğul gibi bir manaya sahip olan bu beste, yiyip içip sefahatla vaktini geçiren ve ardından sıfırı tüketince pişmanlıkla baba ocağına dönen birinin hikayesi etrafında şekilleniyor. 20'lerin sonunda yazılan bu eser modern bir duruşu sergilemekle beraber arayışını atonal seviyeye taşımıyor. Bizzatihi bestecinin kendisi daha direkt ve basit bir tavrı benimsediğini söylüyor. Hikayeye uygun şekilde farklılıklar müziğe yansımakla ve buna koşut olarak hoşa giden anlara sahip olmakla birlikte yapılan müziğin bizim gibi fanilerin kulağına hiç de kolay gelmediğini söylemek gerekli. Kendini pek de tekrar etmeyen melodiler ile hatta biraz da kasıntılı bir performansı düşününce görselinden kopuk bir baleyi dinlemenin zorluğu ile karşı karşıyayız. İyi anlar derken yarım saatin biraz üzerinde süren bestenin ikinci sahnesini işaret edeceğim. Sekiz dakikalık Andante gibi karanlık ve ondan daha fazla dalgalı-çatışmacı bir seyir izleyen Symphonic Song on üç dakika süresince değişik ruh hallerinden ruh hallerine sürükleniyor, bir yandan yıldırım gibi davullar gümbürderken borular trompetler titretirken zelzele misali; yaylılarla, klarnet ve flüt gibi üflemeli çalgılarla lirik bir diyalog, hayır kavga notalara dökülüyor. Parça gürültülü bir barış kutlaması ile sonlanıyor. Benim için ise fazlasıyla dağınık ve kafa karıştırıcı bir performans oluyor. Albüm sonunu ise dört hareketten oluşan Divertissement ile getiriyor. Dünyaca ünlü Neeme Jarvi yönetiminde yine ünlü İskoç Ulusal Orkestrası kaydıyla bu Prokofiev çalışması, o beklediğim ve tarif edemeyeceğim Rus olma halini dinleyiciye geçirmekten çok uzak.
6,0+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder