5 Ağustos 2015 Çarşamba

Enslaved - In Times (2015)

Tatile gitmeden önce hepi topu sahip olduğum günlük iki saatlik boş vaktimi okuduklarımı dinlediklerimi değerlendirmeye ayırmakla zorunlu hissediyorum kendimi. Bu çalışkanlığın tersine bu yaz ise yatmayı düşünüyorum, öyle böyle değil değişik pozisyonlarda, mümkünse ağzımdan salya akıta akıta yatacağım sere serpe. Yine de bu hayallere dalıp miskinleşmek yerine yeni adımlar atmak lazım. Progresif post deneysel avangard metalik bir şeyler dinleme kampanyası başlatıyorum bu vesileyle. Heybemden ilk Enslaved çıkıyor. Dodheimsgard, Arcturus ve Sigh da sıradaki isimler. En az bir önceki albüm RIITIR kadar sevdim In Times'ı. Bomba gibi bir açılış, sevdicağzım clean vokallerle de şenleniyor. Black ve viking metal unsurların renklendirdiği One Thousand of Year kaydın everesti. Zira o noktadan sonra progresif kaygıların yoğunlaşmasıyla albümün gidişatı durağanlaşmaya başlıyor. Bildiğimiz gibi grup dinleyiciye kanca atan gruuvi riffler ritimler konusunda bir hayli ihtisas yapmış. Bunu da üstelik modern progresif metal ailesinin bir parçası olarak yürütebiliyorlar. Takdire şayanlık bu nokta albümün ilk yarısında daha bir göze çarpıyor. Kendini tekrar eden grupları müzisyenleri pek sevmem ama böyle tekrar edeceklerse etsinler be ya.

8,50--/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder