26 Haziran 2011 Pazar

Between the Buried and Me - Alaska (2005)


Teknik müzikten genelde uzak dururum, hele hele ekstrem metalde teknik mevzular hepten uzaktır bana. Metalkor kabilesinin mathcore sülalesinin dedelerinden olan bu albüm ile yabancısı olduğum bu türlere bir kulak vereyim, kültürel çeperimi arttırayım dedim. Zira cahillik kötü bir şeydir., her alanda.
İlk dinleme: Kafam, kafam, bu ne karmaşa. Haklı çıktım galiba..
İkinci dinleme: Dur dur bir hele, enteresan bir şeyler dönüyor burada.
Üçüncü dinleme: Demekki bilgisayardan dinleyince hiç bir şey anlaşılmıyor.
Dördüncü dinleme: E niye hala bilgisayardan dinliyorsun?
Beşinci+ dinlemeler: Evet hala enteresan, takdir ettim, güzel bir performans ama yine de benim tarzım değil.
Güçlü sert sound ve güçlü sert vokal, değişken tempo ile şovmen misali gitar öğeleri ile birleşince ekstrem müzik ihtiyacım doyurulmuş oluyor. Zaten işin takdir ettiğim kısmı bu. Lakin besteler ilgiyi ayakta tutacak kadar gruuvi değil. Hiç yok demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Azından bayyan vokal, clean vokal, akustik ve en son parçada gördüğümüz kalipso gibi maceracı ama silik denemeler de mevcut. Ancak ben müzisyen olsam işi daha da ileriye götürürdüm. Yinelenen riflerle kreşendo olayını, ambiyans endüstriyel uzaysı efektleri, yerel melodileri misal gümür gümbür davullar, ağıtlar, sufi zikirleri andıran ritimleri, çok çok ani tempo ve manik depresif duygu değişimlerini de ihmal etmezdim. Sirk gibi bir şey çıkardı yani ortaya. Neyseki değilim.

7,0/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder