Fen'in ikinci albümü Epoch ile İngiliz black metali dinleme kampanyamın sonuna gelmiş bulunuyorum. Bir yandan bu dinletide büyük oranda emeği geçen müzisyen sanatkar arkadaşlara teşekkürlerimi borç bilirken diğer yandan da bu saatten sonra karşıma çıkacak İngiliz black metal gruplarının tamamiyle rastlantısallığını deklare etmekten, efenim, kendimcağızımı alıkoymayacağım. İlk albümüyle post-rock ile neo-folku çok da kaotik olmayan monofik özelliklere haiz bir black metal ile ustaca birleştiren bir soundu icat eden grup bu albümde de aynı tarzı icra etmekten pek uzaklaşmıyor. Toprak kokan havasıyla diğer atmosferik black metal gruplardan çok daha fazla doğayı hissettiren grup yine dinleyeni sisli gecelerde bir yürüyüşe davet ediyor. Ama albümün ikinci yarısında adımlar, çamurlu yollardan olsa gerek yalpalamaya başlıyor. Çünkü grup olmaya çalıştığı şey içinde kendi yolunu kaybediyor. İlk albümde parlattıkları mermileri bu albümde ne yazık ki tükenmeye başlıyor. Hem de hiç fena başlamamışken yolculuğa... Neticede 2013'de çıkardıkları Dustwalker ile 2014'de yayınladıkları Carrion Skies'ı dinlemek konusundaki iştahım kaybolmaya başlıyor yavaş yavaş.
Of Wilderness and Ruin favori bir tanem.
7,25/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder