Space rock ile Pink Floyd tarzı progresif/saykedelik rock tarzını dengeli bir şekilde harmanlamakla tarif edilen grubun ilk ve tek çalışması. Aslında Abd menşeli bir plak şirketindeki karar vericiler arasında ses getirmiş olacak ki bir kaç sene önce farklı bir isimle yapılan yeni baskısı da dar çevrede paslaşan prog rockçılar arasında ilgi alaka doğurdu. 70'lerin Anadolu rock furyasından sıkılmış olacaklarını düşünüyorum. Bu arada yine kendi kendimize propaganda yaptığımız bir dönemi geride bıraktık. Halbuki enternasyonal prog rock sevenler derneği üyeleri radarlarını Kamboçya gibi egzotik ülkelerin müziklerine yöneltmişlerdi. Biz de onlar arasındaydık. Neyse, türe çok da hakim olmadığımı defaatlen söylediğim için kısa keseceğim. Genelde sözsüz olan parçalar hareketli olmasalar bile bizim toprağın canlılığını naklettiriyor dinleyiciye. Genelde sözsüz olan parçaların sadece yerel ezgilerle dolu olduğunu söylemek mümkün değil. Zira çok ahenkli bir çeşitlilik yakalanmış durumda. Baroque ismi üzerinde hoş bir parça, misal. Klavye soloları vs sebebiyle tanımlandıkları space rock felan sıfatını anlamıyorum çünkü işin içine uzay girdiyse lazer ciyuvlamaları, yıldız şakımaları, uzay gemisi motoru horuldamaları ile dolu bir sound bekliyorum ister istemez. Alakası yok. Yerine klavyenin ama özellikle gitarın alıp başını gittiği , bateri ile sirtaki yaptığı Nervous Breakdown gibi bir şarkıda ise o kafa halini yakalamak mümkün. Yerellik yine de albümün geneline yayılmış durumda. Kervan'daki hınzır melodiler hoş bir örnek bu minvalde.
8,0/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder