2 Nisan 2012 Pazartesi

Lost Dogs (Jeff Lemire) - More Than Human (Theodore Sturgeon, Alex Nino,Doug Moench)

Jeff Lemire ismindeki bir çizerin kendi imkanlarıyla yayınladığı bu grafik roman olabildiğince basit bir hikayeyi olabildiğince karamsar bir tabloyla buluşturuyor. Çizimler o kadar kaba ki, bir ressamın eline sadece kömür tutuşturup çizmesini emretmişiz gibi. Ee, ne var burda derseniz, ressamın her bir parmağını kırdığımızı hatırlatmalıyım. Dolayısıyla sadece siyah, beyaz ve kan kırmızısı renkleri barındıran çizimlerin şeker bayramı havasında olmayacaktır. Konu ise kısaca şöyle: Üç-beş adam kalınlığında ama karınca incitmekten imtina eden bir köylü abimiz eşi ve çocuğu ile mutlu mesut çiftliğinde yaşarken şehri ziyarete karar verir. Rıhtımda akşam karanlığına oyalanınca bir çetenin saldırısına uğrarlar. Karısı bir köprü altında tecavüze uğrar, kızının boğazı gözleri önünde kesilir. Kendi de tarumar denize atılır. Balıkçılar bulduğunda mecnın haldedir. Kafası tırlak yalnız bir adam tarafından sahip çıkılır. Daha doğrusu bu yaşlı adam karısının yaşadığını ve istediğini yapmazsa yerini söylemeyeceği konusunda şantaj ve hile yollarına başvurur. İstediği şey ise kimsenin yenemedeği bir merdiven altı dövüş kulübü maçına şampiyonu olarak katılmasıdır. Bu kırmızı beyaz tşörtlü mahzun arkadaşımız ise pasifist çıkar. Bir noktada kabul eder. Döüş esnasında tam yenşliyorken, çünkü elini kaldırmayı bile reddeder, tek yumrukla rakibine yeri öptürür. Karısının hastanede son anlarında yanında olur. Çıkışta ise bu rakip ve menajeri tarafından kaçırılır. Onu dövüştüren adamla birlikte bir yer altı mahzeninde zincirlenir. Onun adına dövüşmeyi eddedince bu menajer arkadaş her ikisini de pıçaklar. Son nefesini verirken kahramanımızı dövüşlere sokan yaşlı adam af diler. Kahramanımız, ölü bir kahraman haline dönüşerek tıpkı Gladyatör de olduğu gibi kızına öte dünyada kavuşur.

Bir insandan fazlası eh yani iki insan manasına tekabül eden More Than Human ise Theodore Sturgeon isminde bir yazarın 50'lerde best-seller olmuş bilimkurgu romanı aslında. 70'lerde ünlü dergi Heavy Metal desteğiyle çizgiye aktarılmş. İlginç bir şekilde yoğun yazıma da yer vermesi sebebiyle romanı hatmetmiş gibi de oluyorsunuz bir yandan.Özellikle psikolojik bir konu işlemesi ve dil olarak de edebi bir tavır sergilemesi okumayı hiç de kolaylaştıran etmenler olmuyor. Yine de konunun derinliği sayesinde akılda kalıcı bir okuma gerçekleşiyor.
Özet itibariyle bir grup gencin zihinsel evrim geçirerek toplum ile bağlarını koparması ve kendilerini tamamlayarak ayrı bir yaşam topluluğu meydana getirmesi etrafında hikaye genişliyor. Idıot isminde konuşamayan, insanları kelimelerle değil telepatiyle anlayabilen bir genç sonunda ormanda köşkte kalan bir kızla iletişime geçer. Fakat aşırı mutaassıp baba, çocuğu döver, kızı ve kendini öldürür. Diğer kızı da daha sonra kendini bu psikolojik dramadan kurtarmaya çalışır. Idiot, daha sonra yaşlı bir çift ile birlikte kalarak onlara yardım eder, üç beş kelime etmesini öğrenir, medeniyet görür. Gel zaman git zaman yaşlı kadın hamile kalır. Biz çocuğumuza bakacağız artıkın derler. Idiot ayrılır ormanda bir mağarayı eve çevirir. Bu sırada telekinetik yani eşyaları dokunmadan hareket ettiren 8-9 yaşındaki bir kızla (Janie) iki ufak siyahı ikiz kızkardeş onun yanına taşınır. Bu ikizler genelde çıplak dolaşmayı seven ve ortadan kaybolup başka bir yerde ortaya çıkma  yani kendilerini ışınlama yeteneğine sahipler. Bunlar da konuşamıyor aynı zamanda. Kendi aralarında bir tür organizasyon kurmuşken yaşlı çiftin yanına uğrayan Idiot, yaşlı teyzenin öldüğünü ve amcanın da hafiften tırlattığını görüyor. Bebekleri down sendromu ile doğmuştur, bakıma muhtaçtır. Bebeği de yanına alıp mağaraya dönüyor. Janie bebekle bağlantı kurup diğerlerine aktarabiliyor. İşin aslı bu bebek bilgisayar zekasına sahip biri yani organizmanın beyni olma potansiyeli taşıyor. Hikaye sonra Gery adındaki gencin bir psikologla seansına odaklanıyor aniden. Gery'nin ağzından Idiot'un Gery'i gruba dahil ettiğini ve bir süre sonra ölünce onun rolünü devam ettirdiğini öğreniyoruz. Idiot'un vasiyeti üzerine ormandaki köşkte kalan kadının yanına taşınırlar. Bu kadın babası tarafından öldürülen kızın ablasıdır. Ve Idiot'un ikna gücünün altında kütüphanelerde felan araştırma yaparak gruba bilgi sağlamaktadır. Fakat grubunun gittikçe normalleşmeye başladığını gören ve statüsü sarsılan Gerry kadıncağızı öldürür. Bu arada insanların zihnini ve anılarını emme gücü olduğunu kavrar. Son bölümde ise aradan yıllar geçmiştir, ordudan delirip atılan Hip ismindeki mühendisin Janie tarafından sahip çıkılarak yavaş yavaş iyileştirilmesini okuruz. Zira Gerry onu bu hale getirmiştir ve Janie artık grubun izlediği yoldan tiksinmektedir. Hip, dünya tarihini değştirecek bir anti-yerçekimi edevatını bulmuştur. Bu edevat ise bebeğin direktifleri doğrultusunda Idiot tarafından yapılıp bir yerlerde unutulmuştur. Amacı yani güç arzusu için her şeyi yapmak isteyen Gerry ise bebekle irtibata geçebilmek için Janie'ye ihtiyaç duymaktadır. Bu alet edevatı bulmaması için her şeyi yapmıştır.Sonunda Hip de terazinin kefesini dengeleme amacıyla ahlaki yüzü olarak gruba dahil olur.
Çizimler detayı oşvermişliğiyle biraz İtalyan çizgisini ve 70'lerin renkli/hipnotik/saykedelik geçmişini sık sık yansıtsa da hiç fena değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder