90'ların efsane rock albümlerini dinlemeye Garbage ile devam ediyoruz. Nirvana prodüktörünün kurduğu grup sadece soundu ile değil vokalin ses rengi ve tekniği ile de dikkat çekmişti. Albüm genelde orta tempolu şarkılardan oluşuyorken altyapıda grunge'ın etkilerini duyumsamak da mümkün. Derinlerde ta dernilerde... Baskın olanı ise alternatif rock diye tarif edelim özetle. İlginç olan ise endüstriyel tınıda bir elektronikanın ritimlere sızması. Örneğin muhteşem şarkı Milk tam bir trip hop atmosferliği sergiliyor. Grubun en önemli özelliği olan karakteristik vokal ise hep bir kuul hep bir buğulu söyleyiş tarzı sebebiyle negatif de ekleniyor. Bunu aşmak hatta ileriye götürmek de bestelerin güçlü melodik yapıya sahip olmasıyla aşılıyor. Ama bunu ilelebet yapabilmek elbette güç ki bu yüzden Garbage hala aynı Garbage değil popülarite anlamında. Diğer yandan yıllar önce tav olarak dinlediğim o fevkalade damar şarkıların, Only Happy When It Rains,Stupid Girl, Milk, Queer, şimdi aynı etkiyi vermediğine tanık olmak da oldukça düşündürücü. Her nasıl ki çocukluğumuzun baş döndürücü güzellikte çizgi dizileri, Clementine ya da haftasonları gittiğim matematik (ahh matematik! hala hiç sevmem seni) kursu yüzünden hep kaçırdığım, sonra da Arkadia Arkadia diye internette yıllardır arayıp nihayetinde isminin Kayıp Dünyalar olduğunu öğrendiğim o ürkünç dizi gibi, ya da bu kadar kötümser olmayalım Voltran, Lazeryon, Robotekleri tekrar izlersem yaşayacağım hayalkırıklığının o eski naif güzelim anılarımı yerle bir edeceğini biliyorsam burada da, yine yanlış anlaşılmasın bu şarkılar gayet güzel keyifli ve depresif (depresif nasıl keyifli oluyorsa artık), bu şarkıları ilk dinlediğimde içimin ürpermesine sebep olan aynı etkiyi hissetmediğimi söylemeye çalışıyorum. (cümle bitmedi yafu). Keşke zaman 90'larda dursaydı!
7,75-/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder