23 Mayıs 2017 Salı

Mouse Guard (David Petersen)

Bir sürü maceradan oluşan çizgi seri, insanların dahil edilmediği alternatif bir ortaçağ döneminde zor koşullarda ve yırtıcı tehdidi altında kasaba ve köylerinde yaşamaya çalışan fareleri konu alan ve farklı hikayelerden oluşan bir ana senaryoyu takip ediyor. Bu yerleşimler arasında güvenliği sağlayan Mouse Guard ise şövalye benzeri bir kurum olarak serinin odak noktasını oluşturuyor. Çizgiler şirin olmasına şirin de sonuçta fare olmaları gerçeği, benim nezdimde bir yere kadar tahammül edilebilir kılıyor. Yoksa okuması kadar seyri de oldukça keyifli. 6 sayıdan oluşan ilk cilt Fall 1152 (Sonbahar) adını taşımakta. Bu ilk macera Muhafızların (öyle diyelim) kendi içinde nasıl ihanete uğradığının öyküsü. İçlerinden biri muhafızların sadece yolların değil tüm toprakların efendisi olması gerektiğini düşünerek kendi kalelerini kuşatır. İhanet bertaraf edilse de çetin kış koşullarına hazırlıksız yakalanmalarının koşulları oluşmuştur artık. Dolayısıyla yine 6 sayıdan oluşan Winter 1152 (Kış) ismindeki macera ile devam ederiz. İlk ciltteki kahramanlar erzak temini için diğer kasabalara elçi olarak gönderilir. Bir baykuşla sonra terkedilmiş gelincik kentinde yarasalarla döğüşürler. Efsanevi tek tabanca kahraman Kara Balta ile daha bir haşır neşir oluruz. Kalede ise yine bir hıyanet bir zehirleme öyküsü sürer gider. Kara Balta rolündeki faremiz ölünce genç olan bir diğerine silahı devreder ve efsane devam eder. Baharın gelişiyle birlikte Spring 1153'ün okuma sırası da gelmiştir. Toprak canlanır, fareler günlük yaşamlarına geri döner. Uyanan yırtıcılara karşı amansız mücadele de yeniden başlar. Ayı gibi gücü yetmedikleri ise yiyeceklerle beslenir ki gözleri doysun. Genel atmosferi anlatan tek ciltlik bir öykü. Çizimler daha bir çarpıcı. Black Axe sürdüğü 6 sayı boyunca Kara Balta efsanesini anlatmakta. Bu hikayelerin öncesinde kaybolan baltanın nasıl Celawane'in eline geçtiğini; yaptığı denizaşırı yolculuk ardından vardığı adada gelinciklerle anlaşarak ölüm kalım bağlılık gibi irdelenen başlıklarla birlikte öğrenme imkanı buluyoruz. Bence en sıkı kurgu bu ciltte. Legend of Guard ise her biri 4 sayıdan oluşan 3 cilt etrafında bir handa farelerin hikaye anlatma yarışına katılarak borçlarını sıfırlamaya çalışmalarını konu alıyor. Aslında konu aldığı şey minik minik hikayeler. Üstelik her bir hikaye farklı çizer ve öykücü tarafından ele alınıyor. Zaman zaman gerçeküstücüsü bir çizgiden aşırı realizme değişen seçeneklerle en çok ilgi çeken, iyi veya kötü, maceralar bu serinin içinde toplaşmış olmalı. Üç tane de hem Mouse Guard'ın hem de yayınevinin diğer çizgi romanlarından örnekler içeren tanıtım koleksiyonlarını okuma imkanı buldum. Diğer hikayeler fazla ilgimi çekmedi, hem konu hem de de çizgi olarak çocuksuluk hakimdi. Belki de hedef kitlesiyle doğru orantılıdır ki bilemeyeceğim artık.

7,5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder