25 Mayıs 2014 Pazar

The Verve - Urban Hymns (1997)

Beatles ve Rolling Stones'a uzanan britpop'u bu geçmişi hatırlatırcasına göndermeler içererek icra eden albümdeki esintiler bu kadarla sınırlı kalmıyor. Oasis, saykedelik rock, yaylı çalgıların far yarattığı orkestral düzenlemeler, hatta havai dalgalarında yapılan surf tonları ve hatta en az bir şarkıda rastlanılan Muse'umsu hareketler. Ortaya karmaşa değil şarkı söylemeyi sesine pek çok yakıştırdığım çirkin Richard Ashcroft şefliğinde püfür püfür tek içimlik güzel bir harman çıkıyor. Öncelikle şu Bittersweet Symphony'yi alıp bir kenara koyalım. O kadar çok çalındı ve çalınıyor ki artık itiraf edelim, eskidi. Bekleme yapmayıp yolumuza devam edelim. Çünkü Weeping Willow ve Sonnet gibi übersüper şarkılar var sırada. Vokalin sesini titrettiği nakaratlar can alıcı kıvamda. Bugüne kadar esgeçmişim vallahi. Albümün ikinci en bilindik şarkısı Drugs Don't Work ile Rolling People ve genelde kötü bir çocuksu sinir krizi taklidi ile suçladığım şarkılarda 'fuck you' çığırışlarının aksine güzel bir tatbiki olan Come On diğer nadide eserler. Saykedelik tonların ağır kaçtığı şarkılarda ise aynı güzelliği maalesef göremiyoruz. Yine de şarkılar arasında bu zor uyumun sağlanarak soundda bütünlük yakalanıyor olabilmesi grubun başarı hanesine yazılacak gibi.

Cause when freedom comes
I'll be long gone

7,75-/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder