19 Ağustos 2013 Pazartesi

Necib Mahfuz - Ara Sokak

Nobel ödüllü Mısırlı yazar, en ünlü romanında Kahire'nin çıkmaz bir sokağında yaşayan fakiri zenginiyle Kahire insanının 2. dünya savaşı sularında yaşanan modernizm karşısında sırtını yasladığı gelenekselliğin temellerinin sallanması neticesinde nasıl ahlaki değerlerin erozyona uğradığını işleyerek oldukça gerçekçi bir perspektif sunuyor. Midak Sokağı ismiyle de sonradan dilimize çevrilen romanın kurgusu fakir ama gözü yükseklerde olan genç Hamide'nin etrafında şekilleniyor. Ona aşık olan ve doğunun mütevazi miskinliğinden aşkı için sıyrılan berber Abbas'ın trajik sonunu ve bu sonun hayat devam ediyor tarzı bir normalleşme içinde nasıl yitip gittiği ile sonlanıyor kitap. Berberin en yakın arkadaşı irice tatlıcı Kamil Amca ile Hatice'ye huy olarak benzeyen , İngiliz ordusunda çalışırken kazandığını har vurup harman savunduktan sonra reddettiği babasının evine tıpış tıpış dönen diğer arkadaşı Hüseyin Kirşa, genç çocuklara düşkün uyuşturucu esrar alemleriyle ünlü kahveci babası Kirşa, Hamide'nin üvey annesi çöpçatan Hamide, yıllar sonra eş peşine düşen ev sahipleri Afife hanım, kir pas içindeki odasında fakir fukaranın elini kolunu istekleri üzerine kırarak dilenciye dönüştüren mizantropik Zaita ve mezar kazıcılığı yaparak birlikte ölülerin yapma dişlerini çaldıkları Dr. Bushi, Zaita'ya odalarını kiralamış cevval Hüsniye ve ondan sebepli sebebsiz dayak yiyen kocası fırıncı Cüda, dünyada darbe üstüne darbe yiyip efillilere bulaşan, gaipten ve çoğu kezde ingilizce konuşan memur eskisi Şeyh Derviş, Hamide'ye göz koyduğu esnada kalp krizi geçirip ölüm korkusuyla insanlardan nefret edici seviyeye varan bir kuruntuya kapılan zengin tüccar Selim Elvan, çocuklarını kaybettikten sonra muhteremlik noktasında adamın dibi bir noktaya kavuşan herkesin saygı hürmet gösterdiği Rıdvan Hüseyni gibi zengin karakterler bir safhada kurguya ayak bağı olan bir karakter cümbüşü yaratıyor gibi görünse de Bizimkiler dizisinin trajedik ve drama ağırlıklı versiyonu tadında bir lezzet bırakıyor okucunun dimağında. Yani bu kadar kişi, bu kadar kısa öykü ana hikayenin sıradanlığa düşmesini engelleyen çapa görevi görüyor. Ana hikaye tahmin edeceğiniz gibi genç Hamide'nin Abbas ile olan sözünü bozup tanıştığı bir adam vasıtasıyla kötü yolu seçmesi, orada durmayıp Abbas'ı manipüle etme girişimi neticesinde onun İngiliz askerleri tarafından linç edilerek öldürülmesine sebep olması. Evet şimdi düşündüm de hemen şıp diye tahmin edemeyebilirdiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder