Brit toplumunun hiciv ustaları yine kendi ülkesinde çok sevilen bir albüme imza atmış görünüyor. Charmless Man ya da Country House gibi albümden çıkan singleların popüler manada ses getirdiği aşikar. Zaten single bazında eğlenceli ve etkili parça yazmada üstlerine yok. Ama ki adanın dışında bir Oasis olamamalarından hareketle tüm dünyanın da benim gibi düşündüğünü düşünüyorum, bu kendi içine kapanıklık albümü sıkıcı hale getiriyor. Halbuki helecanlı helecanlı hikaye anlatan Damon Albarn sesini ortama uygun hale getiriyor, vurguları, volümü dozbedoz ayarlıyor. Halbuki şarkılar üzerinde birbirine benzemesin diye bir alamet-i farika kuşu kondurulmuş, kiminde çöl ve deve lafları geçerken gitar bir oryantal melodi tutturuyor, bir şarkıda tropikana unsurları çok belirgin. Ya Mr. Robinsons Quango'nun garipliğine ne demeli? Yine de belli başlı bir kaç parçanın dışında akılda yer edici ve ya daha doğrusu hatırlamaya değen bir albüm olmuyor. Açıkcası Blur ile aram gelgitli sanırım. Ha konsere gelseler giderdim yani, o ayrı. Grubun parisyen sirk havasını sevdiğini de biliyoruz. Burada da bu havayı teneffüs eden Ernold Same öne çıkan hoş bir parça oluyor. Geçen albümde olduğu gibi sonlanışı Yuko and Hiro ismindeki ortalamanın üstünü tutturabilen hoş bir parçanın hemen arkasında akerdeyon-karnaval şamatasıyla yapıyoruz.
6,50+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder