Soundun tarifini yapmaya niyetlenmişken Be Gone için yazdıklarımı okudum. Yeter kafi. Ekleyecek bir kaç nokta var sadece. Çok katmanlı ve kompleks bestecilik yani progresivite hakkında kelam etmeyi atlamışım.Ayrıca bu albümde dinlemeyi kolaylaştıran ki gerçekten ihtiyacımız var , bir çeşitlilik zenginliği göze çarpıyor. Bahsi geçen kompleks şarkıların yanı sıra gayet retro ve epik The Year of the Blizzard ya da melodik Burn With Me ile birlikte düz ve gaz parçaları da dinlemek mümkün. The Wolves ve Castle in the Sky ile favori parçalarım dörtlemekle beraber hala nakarat ve besteciliklerinin problemli, müziklerinin bir miktar fazla suni olduğuna inanıyorum. Suni denmişken bazı parçaları komplike hale getirmek için şişirmişler de şişirmişler gibi. İlginçtir Be Gone'da hayranı olduğum vokal hakkında yine bazı şarkılara uyum konusunda kafamda soru işaretleri belirdi. Bolbol viski bolbolcigara vokalinden ziyade biraz daha Avrupai bir tarzlanasıl olurdu acabaları düşünmedim değil bazı an. Özetin özeti şu ki: Güzel bir tekrar.
7,75/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder