Hani bir hayalim vardı, Central Park manzaralı bir gökdelen dairesindeki evime işten yorgun ve argın döndüğümde, elime bir kadeh kırmızı şarap alıp büyük olasılıkla Parliament Night Club müziğininin ilk notaları ile keyif yapabilmek için 90'ların o devasa müzik setini çalıştırarak terasda o mavi gecenin havasında derin bir soluk alarak manzaraya dalmak dalmak dalmak... Hiç bir zaman gerçekleşmeyeceği için hayal diye adlandırdığım bu hikayecikte küçük bir revizyona gidebiliriz, daha da doğrusu bir alternatif. Aydınlık yüzüyle çift CD den oluşan bu yapıt ünlü Rus besteci Şostakoviç'in piyano eserlerini içeriyor. Kalıbından dolayı melodileri barok dönemini hatırlatıyor. Bu yüzden de bir yanıyla teknik diğer yanıyla ilgiden düşürmeyecek bir odaklanma sunuyor. Ve bunu da gayet başarıyla tamamlıyor. Ki Şostakoviç Stalin sonrası yok olan Rus entellektüel kültürün son direngen isimlerinden biri daha çok senfonileri ile ünlü. Hayatına da bir göz atın, enteresanlıklar bulacaksınız, sanatın üretimi ile sonuçlanan hayatındaki gerlimler ile ilgili ipuçları vesair. Klasik müzikle ilgili iddialı şeyler söylemekten kaçınıyorum. Şarkıları performe eden Keith Jarret'in ise daha önce çok daha canlı ve heyecanlı çaldığı emprovize kayıt Köln Concert'i dinleme imkanı bulmuştum. Ohhlar offlar... Bir piyanistin becerisini kabiliyetini müziğe kattığı kişisel yorumları ayırt edebilecek kapasitede bilgiye sahip değilim klasik müzik dahilinde. Ancak apaçık sanatçının piyanoya hakimiyetine tanık oluyoruz. Çünkü buradaki besteler sıradan bir insanın hayatını anlatır gibi sinematek bir etki uyandırıyor dinleyen üzerinde. Dolayısıyla da o kadar değişik duyguyu değişik tempo ve ilginç rtimler üzerinden yansıtabilmek gayet güç bir iş. Bununla birlikte piyanist büyük bir zarafetle bu işin altından kalkıyor. Neticede dinleyeni ne melodrama ne de gereksiz mutluluk saflarına çekecek bir albüm bu. Sadece aydınlık e rahatlatıcı tabirini kullanabiliyorum.
8,25/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder