Tuva müziğini Huun-Huur-Tu aracılığıyla dinleme imkanı bulmuştuk. İsmiyle ve albüm kapağıyla farklı bir duruşu sergileyen Yat-Kha ile kıyaslandığında önceki dinlediğim grup çeşitliliği yansıtan daha köklerden beslenen bestelerle öne çıkıyor. Burada ise yeraltının karanlık tanrısını dinliyoruz. Yerel müzik elbette grubun temeli. Hatta 4 ya da 5. parçaların epik aydınlığı hoşuma giden bir demet örnek kabilinden, bu temelin bariz altını çiziyor. Albümün açılışının hiç de marş gibi durmayan bir sovyet güzellemesi ile yapılması ise grubun ilginçliklerinin ilk göstergesi. Ama vokalin karaşın sesi her halükarda "keyif" kaçıran cinsten. Öne çıkarıldığında akıl hoplatıcı tonlardaki gitar ki markasını merak etmedim değil, da eklenince ancak ortaya atabildiğim pankımsı kirli bluesy bir füzyon gibi anlamsız bir tarif ile ilginçlik daha doğrusu kulağa yabansıllık mı desek zirve yapıyor. Yani anlayacağınız 11 dakikalık son şarkıda da gözümüze kulağımıza sokulduğu üzere geleneğin bile kıyılarında konumlanan vokalin kayıt içindeki ağırlığı hissediliyor. Son parçada ise dağlardan mağaralardan ormanlardan kurtlar, kuşlar, hortlaklar çıkıp ovaları basıyor ve itiraf ediyorum ki iki defa dinleyebildim bu parçayı. Ve iddia ediyorum ki en brütal avantguarde death metal vokali kaçırtacak cinsten bu vokal performansı. Ve...bu...iyi...bir...şey...değil.
7,50/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder