Yazarın eski dönem eserlerine geri döndükçe benzer bir hikaye örgüsünden vazgeçemediğini görüyoruz. Zaman geçtikçe derinlik ve yetkinlik açısından şüphe götürmez bir seviyeye yükseliyor bu yönelim. Ve her seferinde de bu eserlerine kendine özgü, karakteristik değişiklikler katarak okutmasını biliyor. Yine bir kendini keşfetme yolculuğuna eşlik ediyoruz. Fakat burada mecazen değil hafızasını silinmiş kahramanın kendini bulma yolculuğu sözkonusu.
Bir çiftlik evinin yakınlarındaki ormandan hafızası silinmiş orta yaşlarda gözbebekleri sarımtırak bir adam çıka gelir. Ona sahip çıkarlar, Falk adını verirler, göreneklerini öğretirler. Çiftliğin kızı Parth ile yakınlaşır. Ama hep bir yabancıdır ve yola, uzaydan gelip dünyada şehirlerin kurulmasına ve teknolojinin belli bir seviyeye yükselmesine müsaade etmeyen uzaylı istilacıların kentinde sonlanacak bir yolculuğa çıkması gerekmektedir. Shingler öldürmeyi yasaklamalarına rağmen (ölmekten korkarlar çünkü) manipülasyon ve baskı yöntemleri ile dünyayı yönetmektedir. İnsanlar öyle söylemektedir. Hatta onların bir zamanlar yaşadığı yerlerdeki hayvanlar bile öldürmeme yasasını hatırlatır avcılara. İnsanların bir kısmı yamyamlaşmış, vahşi kabilelere bölünmüş, sapkın dini tarikatlar etrafında kümelenmiş, en kötüsü de Shinglerin kentinin çeperinde yaşamaktadır. Her şeyi arkasında bırakan Falk, göz renginden dolayı ve düşman korkusunun yarattığı derin yabancılaşma ve güvensizliğin neticesinde yolculuğu esnasında dövülür, alıkonur, nihayetinde bir kabilede kendisi gibi esir tutulan Estrel'in yardımıyla tekrar yolculuğa başlar. Neticede kente varır. Kadının yönlendirdiği saray kompleksine girer girmez bayıltılır. Uyandığında yanında onu tanıdığını söyleyen bir gençle tanıştırılır. Ona, 6 sene önce kendi gezegenlerinden dünyaya, atalarının gezegenine yaptıkları keşif uçuşu esnasında asiler tarafından vurulduklarını ve sadece kendisinin Shingler tarafından kurtarılabildiğini söyler. Shingler de asilerin zihin silme tekniklerini ona uyguladıklarını ve 6 senede oluşan kimliğini yoketmeyi kabul ederse hafızasını geri kazandırabileceklerini ekleyerek iknaya çalışırlar. Ormandakilerin uzaylı teorisini iletince, aslında bunun bir hikaye olduğunu ve insanların federasyonun çöküşü esnasında kendilerini koruma amacıyla böyle bir hikaye uydurduğunu ve toplumun bir kısmının kendini Shing olarak adlandırıp bu yalana ortak olduğunu öne sürerek itiraz ederler. Bu arada Shingler özellikle yalan söylemenin imkansız olduğu zihinsel konuşmada üstattırlar. Fakat Falk huylanır, bir yanda ormandaki insanlar arasında olmaktan memnun olmuştur diğer yandan kendinin kim olduğunu merak eder. Tıbbi operasyonu kabul eder. Yine de Falk kimliğini kendine hatırlatacak bazı hatırlatıcı çapalar hazırlar. Operasyon neticesinde tıpkı çocuğun belirttiği eski haline geri döner. Fakat gezegenlerinin, güneşlerinin evrendeki eski ortak dilde ismini bile üst seviye inisiye haricinde gizleyecek kadar savunmacı bir toplumdan geldiği için zihinsel kontrolü de çok yüksektir. Yavaş yavaş Falk kimliği de uyanır, ikisini uzlaştırmayı başarır. Shinglerin aslında tam da insanların düşündüğü gibi istilacı bir kavim olduğunu ve tam anlamıyla bunu keşfedemeyişinin sebebinin zihinsel konuşmada yalan söyleme yetisini bulmaları olduğunu farkeder. Gemileri sayıları gittikçe azalan Shingler tarafından düşürülmüş, çocuk ise yetiştirilmek üzere numune olarak sağ bırakılmıştır. (Büyük ihtimal diğerlerinin zihni silinip doğaya bırakılmıştır) Zaten kendi gezegeninin disiplin yollarını kaybetmiş ve alıştığı uyuşturucu ve rahatlığın etkisiyle Shinglere hayrandır çocuk. Fakat Shingler tehlikenin belirdiği bu gezegenin yerini çocuktan öğrenememiştir. Bu yüzden Falk ne yapılır edilir bulunur, Estrel sayesinde şehre getirilir. Bir dönem aralarında satranç benzeri manevralar geçer kahraman ve Shingler arasında. Bir gemi verip bunları gezegenlerine geri gönderme ve gezegenin koordinatını elegeçirme planlarındadırlar. Sonunda Shinglerin baş mühendisi gibi bir tanesi zihinsel olarak Falk'ı gevşedip koordinatları almışken mevcut iki kimliğin etkisi altında donar ve kitlenir. Falk da onu yönlendirerek bir gemiyi çocukla birlikte kaçırır. Kendi gezegenlerine yola çıkarken O, Werel'dekilere dünyayla ilgili öyküsünü anlatır, sen kendininkini anlatırsın, ben de benimkini anlatırım. Her zaman gerçeğe giden birden fazla yol vardır der çocuğa. Kapak olsun diye herhalde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder