Vay, vay, vay. Tatilde kulağımdan düşmeyen bu albümü canım flamenko dinlemek istediğinde yüklemiştim. Hayatta doğruları ıskaladığım gibi türü tutturma da da başarısız olmuşum ki bu albüm kulağıma bir garip geldi, flamenko ama bir garip. Türün yeni akımıymış, yani progresif flamenco gibi bir şey. Evet oleyler, müzikal olarak hızlı ritimler, el çırpmaları, tutku ve tabiki büyüleyici bir vokal var ki karizma vücut bulmuş ses olmuş akıyor Yarab! Ama bayan vokal yok ve üstte saydığım her kalem alışılageldik paradigmaları taşımıyor. El çırpmaları otomaktikman perküsyon gibi kullanılıyor, ki albümün vurmalı çalgılar ve düzenlemeleri çok etkileyici. Piyano, elektro gitar, Hint bağlaması sitar, hammond gibi türe göre değişik enstrümanları albümde duyabilmek mümkün, tempo değişken sayılabilir. Şarkılara gelelim, la Layenda del Tiempo garip ritmi ve caz rock'a göz kırpmasıyla ilgi çekiyor. La Tarara'daki vokal performansı alıp götürüyor, önünü seçemediğin zemher zifiri karanlıkta pervane gibi dönmekten ibaret bir dans gibi baş döndürücü, karayip tropikana salsa çaça artık ne deniyorsa öyle bir etki ise Volando Voy gibi eğlenceli bir şarkıda ortaya kçıkabiliyor. Sitarlı şarkı Nana del caballo Grande ise balad kıvamında. Bu pek bi sevdiğim şarkılarla birlikte 10 parça yaklaşık 40 dakika keyif dolu sevgi dolu tutku dolu bir yolculuğa sizi sürükleyebilir.
8,50/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder