Ecnebilerin ozanlarını onların derecesinde beğenemememdeki (beğenememennenmmemmendnendöööööö) sebepleri söylemiştim. Tekrarlamaya gerek yok. Hakim olan sözleri ileten dil engeli, anlatılan hikayelerin farklı bir kültürden gelmesi vessair. Bizim de tabiri caizse ozanlarımız var elbet. Bana biraz naif gelse de Bülent Ortaçgil, Yaşar Kurt, Vedat Sakman, Murat Çelik gibi isimler ilk aklıma gelenler. Duman vokali Kaan Tekgöze de ilk solo albümüyle bu isimlerin arasına katılıyor. Ve ne de iyi yapıyor. Gitar ve fark yaratan lezzetli mızıka aracılığıyla ruha dokunmasını biliyor. Beslendiği kaynaklar biraz dağınık olsa da bir potada eritmekte bir noktaya kadar başarılı. Misal; Allı Turnam, Bir Kız Bana Emmi Dedi (yeni neslin dalgasına balık olma potansiyeli taşısa da), Tersname gibi yorumlar halk müziğini temsil ediyorlar. Diğer yandan kim demiş politik şarkılar kötü olur diye. Bizim kültürümüzde protest/özgün müzik diye bir akıma bile can vermiş olan politik akımın burada da özellikle gezi rüzgarıyla mükemmelen (tamam tamam mükemmele yakın) temsil edildiğine tanık oluyoruz. Öte tarafta da aşk ve yaz besteleri... Albümün en irkiltici tarafı ise Amerikan Kovboyları'nda taçlanan alaycılık ki bir kaç lafı gediğine oturtan dize dışında bu şarkıyı direkt ileri sarmadan edemedim. Kaydın güzel bir tarafı da sanatçının benim de böyle bir albümüm olsun anlayışı ile kendini sakatlamayıp melodilerde ter döktüğünü hissettirmesi. Daha iyi olabilirdi eleştirisi getirilebilir, o ayrı bir şey, ama samimiyet testine sokmak bile hakaret olur.
Peki, benim favorilerim neler? İsmini saydığım türkülerden ilk ikisi, Şanlı Millet, Taksim Meydanı ve tam içmelik Kalmak Türküsü. Tam eşlik edilecek, parçası olacağınız parçalar.
7,75/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder