Peyniraltı Edebiyatı
30. sayının dosyası mistik şiirleriyle tanınan Asaf Halet Çelebi'ye, 31. uğurlu sayının dosyası ise bilim kurgunun taçsız kralı Isaac Asimov'a ayrılmış durumda. Çelebi'nin şiirini var eden öğelerle birlikte kişiliğine ve beyefendiliğine dek uzanan yazılar silsilesi maalesef derginin dörtte birini bile dolduramıyor. Öykülerden Sonar Yurtçu'nun Albız'ı, Görkem Soytürk'ün Derya'sı, Fatih Külahçı'nın Kesme Şeker'i dikkatimi çeken örnekler oldu. Şiirler ise uzuyor da uzuyor. Okuyamıyorum doğrusunu söylemek gerekirse. Asimov sayısı ise yazarla yapılan bir söyleşi ile açılıyor. Görüyoruz ki saygıdeğer ağbimiz oldukça kafa da. Sadece yazar hakkında yazılanlara değil yazarın iki yazısına da yer verilmiş sayfalarda. İkisi de deneme türü olması sebebiyle ürün dergisi olma sıkıcılığını aşmada güncel olmasa da ferahlatıcı bir etkide bulunuyor. Burada kalınmıyor, öykü yazarı kimliğiyle bilinen Yalçın Tosun ile yapılan başka bir söyleşi de aynı sayıda yer alıyor. Deniz Cansever'in Oasis Cinayeti ve Cahit Kaya'nın Plastik Destan isimli öyküleri bu sayıda öne çıkanlardan. Şiirler gittikçe dergiyi ele geçiriyor gibi.
adımı taşa ez
harfler ne için sanki
(Ali İhsan Bayır)
Yol üstünde anayasa madde 10'u açmış okuyorum
Bir eşcinsel ürkekliğiyle adımlıyorsun yolunu
Bizi öldürecek polisi daha bulamadılar
(Ekber Hidayet)
Hiç
Üçüncü sayısı Jane Austen kapağıyla yayınlanmış. Açıkçası dergi kapaklarının portreyle kaplanması artık tepki çekmeye başladı. Tablo ve grafik olarak bir şeyler düşünülmeye başlanmalı bence. İnceleme olarak Halil Cibran tanıtım yazısı Jane Austen analizi ile birlikte düşünüldüğünde görevlerini yerine getiren çalışmalar. Dosya yazarından alıntı bir paragraftan yola çıkarak dergi yazar kadrosunun sırasıyla tamamladığı öyküleme çalışması bu sayıda da devam ediyor. Edebiyatta Saat ve Zaman Üzerine, Dünya Ne Zaman, Nasıl Sona Erecek? ve Kelimeler Üzerine başlıklı yazılarda görüldüğü gibi deneme ve inceleme yazıları hayli hacim kaplıyor. 28 sayfanın geri kalanını da öyküler tamamlıyor, şiir yok. Bilinçli bir seçim mi, bilemiyorum..
UP
Okumamaya karar verdiğimden beri 2 sayı kaçırmışım. Ama bu kapak al beni, al beni demiyor mu? Bu kapağın altında okuması müthiş keyifli yeniden yazılan/üretilen/türetilen tarihin bir parçası olarak Lenin'in çocuklarla birlikte kutladığı Noel'in hikayesi yatıyor, bol resimli hem de. 3. sayfa güzeli ise askeri personel için göz testi açıklamasıyla yapılan ve değişik boyutlarda Kill cümlesini içeren bir grafik oluyor. Ermeni punk rock ekolünden Tsomak Oga ve Yugoslav punk rock sahnesi ile ilgili yazılarla birlikte Godspeed konser izlenimleri, konser ve albüm yorumları, Çağrı Erdem röportajı dergiyi müzikal açıdan güçlü kılıyor. İtalyan otonom hareketinin bir parçası olan Radyo Alice hakkında çeviri yeterince akıcı değil. Şair olarak Noah Warren bir şiiri ile konuk edilmiş. Emre Varışlı kısacık yazısında gayet iyi sarsıyor. Hakeza Şenol Erdoğan'ın Suburb ismindeki köşesinde yazdıkları da. Lafın diğer bir söylenişi burada da pek şiir yok.
Galaxis
Bir zamanlar bilim kurgu dergileri çok popülermiş. Sonrası kalmamış geriye. Galaxis dergisi bu makus talihi yenebilmek için ilk sayısını 2011'in temmuzunda yayınlamış. Akıbeti ne oldu bilmiyorum, lakin ilk sayısını internette bulabilmişim. Hoş bir dergi, sicim teorisini bulan bilim adamı gibi bazı bilim erbabıyla hafif bir tarzta yapılan söyleşilerle öne çıkıyor dergi. Star Wars rüzgarının BK-FK yayıncılığına etkisini irdeleyen yazı da bol resimlerle beraber oldukça ilgi çekiyor. Edebiyat/sinema ile bilim arasında denge kurmaya çalıştıklarını düşündürmekle birlikte elbette popüler kültür duyarlılığı ağır basıyor.
Anafor
Anafor sanal bir dergi. Post-yapısalcılıktan etkilenen modern ötesi çağların bileşeni görüntüsü veriyor. Sunuş yazısında belirttiği gibi felsefe, sosyoloji, eleştiri, şiir, çeviri gibi geniş bir skala içinde yazılar. Biz Soyut Emeğin Kriziyiz ismindeki John Holloway makalesi ortak bir çeviri olarak derginin fikriyatını işaret etmekte. Denetim Toplumları, Etkin Bir Varoluşa Giriş, Finans Kapitalizmi Wall Street, Korku Manipülasyonu, Üniversite, Üniversite gibi başlıklar taşıyan yazılar da derginin ana ekseni konusunda fikir verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder