28 Aralık 2014 Pazar

Winterfylleth - The Threnody of Triumph (2012)

Manchester çıkışlı grubun ismi Osmanlıca pardon eski İngilizce'de ekim ayına tekabül ediyormuş. Oralarda da zorunlu bir alfabe değişikliği ve dil reformu yapıldığını zannetmiyorum. Dil demek ki zamanla da değişebiliyormuş, yaşayan bir şeymiş. Grup dibine kadar sıkı bir atmosferik black metal icra ediyor. Keyboarddan da o tarz melodilerden de uzak duruyorlar. Tablomsu albüm kapaklarını ve sözleri de göz önünde bulundurursak doğa onlar için en önemli esin kaynağı. Doğaya saygı ritüelini de tamamen metalik enstrümanlar aracılığıyla orta tempo şarkılarla gerçekleştiriyorlar. Ağır rifler ve tremelo ile blastbeatlerden geçilmiyor kayıt.Bir kaç yerde akustik aralar ve temiz vokaller devreye girdiğinden dolayı dahil edildikleri folk tanımı o kadar baskın değil aslında. Ya da rock ve metalin köklerinde neo-folk ezgilere de sirayet eden aynı kültürün yatmasından kaynaklı bir şeyler var. Ve biz bu kültürün dışında olduğumuz için, rock müzik zaten bize yabancı bir şey, zaten kendi kendine bize öteki anlamında bir dünya müziği, bu folk göndermeleri doğrudan tanımakta güçlük çekiyoruz. Albümün aksettirdiği ruh hali ise yeterince kuvvetli değil, nostalji -değil, kasvet -değil, ekim soğuğu -biraz, melankoli -az, mizantropi -hiç sanmıyorum, kreşendo -bir kaç şarkıyla sınırlı. Vokalin erkeksi hale büründüğü, çığlıktan deathe kaydığı anlar ve görece coşkulu nakaratların sayesinde başta Fate of Souls After Death olmak üzere, Void of Light, The Threnody of Triumph gibi parçalar benim için öne çıkıyor. Bunun dışında ise türün gerekliliklerini yerine getiren sıkı bir albüm bu. Üzerine ise bir şeyler kattığını söylemek oldukça zor.

7,25/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder