Quorthon iki cd boyunca dizginlerinden boşanırcasına şarkı söylüyor. Üzerindeki metalik kaygılardan imal zincirleri kırıyor ve yaratıcılığın istikrarsız kollarına atıyor kendisini. Bu kayıt nedir ki? Hard rock, o günün şartlarının modernliğini taşıyan alternatif rock. Gitara ve riflere baktığımızda öyle. Bu tanımlama yetersiz kalıyor. Çünkü alt-metin grunge turnusolundan geçirilmiş punkımsı senfonik brit pop (şimdi uydurdum bu tanımı) ile bir hayli şişmiş durumda. Ya da çok daha doğru bir tümceyle, kimi zaman senfonik yollarla ifade olunan dönemin brit-pop rüzgarından da esinlenmiş, pop-punk kaygıları yansıtan bir grunge gibi bir şeyler işte...Bu yönelim özellikle ilk cd'nin başlarında ağırlığını hissettiriyor. Hele vokaller, hafıza kaybı yaşamış bir performans sergiliyor. Yine de ikinci cd'de kaydın eskilere istemsizce daha fazla referanslar içerdiği gizlenemiyor. İlk kayda kıyasla genel zayıflığı gibi. Herşeye karşın sonlara doğru müziğin tekrar akustik ve biraz da senfonik bir hal almasıyla birlikte albüm güzelce sonlanıyor. Bathory'nin beyni Quorthon'un geçmişine göre oldukça şaşırtıcı bir yerde duran, uzunluğu ile biraz yalpalayıp tekrara düşse de dinlemesi hayli keyifli ve değişik mecraların dalgalarıyla ettiği dansta adımlarını pek de kaçırmayan etkileyici bir çalışma. Tek tek şarkı ismi sayıklamayacağım ama birinin adını anmadan geçmek kabahatler yasasına aykırı davranmak gibi bir şey olacak: Fade Away.
8,0+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder