Ne yordu bu albüm be, resmen enerji ve konsantrasyon vampiri. Klasik müziğin romantizm dönemindeki bir besteci olarak bilinen Liszt'in piyanoda çalınan bu besteleri, akıldaki yumuşak naif aşk sevgü dolu melodilere ev sahipliği yapan bir romantizm tanımını birebir canlandırmıyor sanki. Bunda piyanist Claudio Arrau'nun da canlı, atik hatta ve hatta hafiften saldırgan tekniğinin de etkisi vardır herhalde. Bir de notalar da daha sert tınlıyor gibi. Açıkçası bilemiyorum, bu bestelerin aslı böyle midir yoksa bir yoruma mı tabi tutulmuşlardır. Lakin dinlemenin yorgunluğuna sebep bu anlattıklarımın hiç biri değil. Dinledikçe, vakit ve emek sarfettikçe buradaki eserlerin bir arkafon müziğinden ibaret olmayan, olamayacak kaliteye sahip olduklarının farkına varıyoruz. Tabi bir süre sonra. Maksimum keyfi alabilmek için ise her besteyi dikkatle dinlemeniz, eşlik etmeniz gerekli. Zor zanaat yani.
Bir de bu akşam 2014'e giriyoruz vallahi. 2014! Bir Blade Runner atmosferi, o kadar mı uzağımızda kaldı?
7,50/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder