13 Ocak 2013 Pazar

Jean M. Auel - Yeryüzü Çocukları I: Mağara Ayısı Klanı

Prehistorik dönemi fantazya ile buluşturan Fransız yazar belki de Anglo-sakson kültür çevresinin dışına düştüğünden olsa gerek çok da bilinmiyor ilgili kesimlerce. Halbuki serinin ilk kitabında eserini yazmada gerekli alanlar konusunda yetkin araştırmalar yaptığını görüyoruz. Tarih, antropoloji, botanik, survivoroloji (hani eline bıçak verip yarışmacıları doğal yaşamda bıraktıkları tv programları var ya..) felan fıstık. Hatta bu kitapta belki değil ama ikincisinde detaylara fazla mı gömülüyor demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz. Lakin detaylar işte bu ayrıntılar, okuyucunun karakter ve karakterden fazla çevreyi zihinlerinde somutlaştırmasına yardımcı oluyor. Kısaca konu şu:

Ayla ismindeki 5 yaşındaki kızımız tüm kabilesini bir depremde kaybeder. Ölümün kıyısına vardığı başıboş yürümesi nihayetinde Klan ismiyle anılan Neondantel kabilesine rastlamasıyla sona erer. Kıro Maymunları diğerleri diye adlandırıp onlardan uzak duran bu kabilenin şifacı büyücüsü İza biraz da çocuk hasretinden olsa gerek Ayla'yı evlat edinir. Klan görenekleri biraz esnetilmiştir bu durumda. Bu noktadan sonra Ayla'nın büyümesiyle birlikte  NeonDartanyanların biraz gerçek biraz uyduruk  toplum hayatına  tanık oluyoruz. Yani bu kabile de hayli gelişkin bir alet edevat kullanımına sahip. Sözlerle olmasa bile vücut lisanıyla anlaşıyorlar. Kadının statüsü sıkı bir şekilde erkeğe ve evine pardon mağarasına bağlı. Başta mağara ayısı olmak üzere çeşitli hayvan ruhlarına tapıyor ve onları kişisel totem alarak bütünleşebiliyorlar. Kabilenin zihni genetik bir hafızaya sahip ve kabilenin Mogur denen şamanik büyücüsü tarafından yapılan törenlerle diğerleriyle de paylaşılıyor. Örneğin şifacının çocuğu da hangi bitki ve ilaçların ne işe yaradığına dair toplumsal hafızaya başvurup sadece hatırlayarak kendisi de ana mesleğini kolayca devam ettirebiliyor. İşte bu nedenle de yeni gelişmelere adapte olamıyorlar. Ayla'yı evlat edinen kızkardeşi İza ile birlikte ocak kuran yüce Mogur Kreb'in de anladığı gibi bu türlerinin sonunu getiren bir özellik. Neyse, Ayla büyürken klan geleneklerini de benimser. Ama klan şefinin oğlu Brod ile talihi hiç iyi gitmez. Erkeklere ve klan şefine tiraz etmemesi gerektiğini zor yollardan öğreniyor. Diğer yandan şifacılık konusunda ilerlemeler gösterirken kadınlar için yasak olan avlamayı sapan gibi ufak bir silahla tatbik eder. Mahmut avına çıkıyorlar vs. Klanın oldukça değer verilen çocuklarından biri bir sırtlan tarafından kaçırıldığı anda sapanıyla müdahale edince sırrı açığa çıkıyor. Klan şefi tarafından ölümle cezalandırması gerekirken, pasifist neondandandanlar direkt öldürmüyor o kişiyi görmezden gelerek toplumdan dışlama yolunu seçiyorlar, ölümle lanetlemek olarak geçiyor) , bu laneti kısa tutuyor. Çünkü Ayla zararlı hayvanları avlayarak ve bir değil iki kez klan çocuğunu hayatını kurtararak aslında onlara iyilik yapmıştır. Neyse hep bunlar Brod'un tepkisini çekiyor, babası ile zıtlaşıyor felan. Neyse o kış kıyamette hayatta kalmayı başaran Ayla mağaraya dönünce helal kıza diyen klan şefi tarafından sadece sapan kullanma şartıyla avcılar arasına alınıyor. Klanlar arasında toplantıya hasta yatağında yatan İza yerine Ayla gidiyor. Bu toplantılarda avcılar arasında yarışmalar ve törenler gerçekleştiriliyor, klanlar arasında anlaşmalar felan yapılıyor. Ayla da ilk başta tepki çekse de , homo ne yanda danteller? tarafından pek çirkin görülüyor örneğin, onlar tarafından da kabul görünüyor. Öncesinde Brod tarafından Ayla tecavüze uğradığında Durk adında melez bir çocuğu oluyor. Sakat olarak değerlendirilen diğer çocuklar gibi öldürülecekken Ayla, ikisi kaçıyor. Ve Ayla tarafından da bakılan İza'nın çocuğu sayesinde ikisi mağara dışında yaşamayı başarıyor. Fakat bu da aslında klanın kanunlarına karşı bir durum. Sonuçta şef, kabilelerine büyük şans ve talih getiren Ayla'nın çocuğuna zaman veriyor ve normal bir şekilde büyüdüğü görülüyor. Neyse, kabilemiz eve geri dönüyor. İza ölüyor. Ayla kendini acıya bağlıyor. Baba olarak addeddiği Kreb ile de arası limoni durumda. Çünkü Kreb'in diğer mogurlarla yaptığı gizli ayine tanık olmuş ve Kreb tarafından farkedilmiştir. Bir süre sonra klan şefi yerine oğlu Brod'u geçirince, Brod beklendiği üzere Ayla'yı kendi ocağına alır. Çünkü Ayla eşsiz ve ocaksızdır. Çocuğu Durk'u ise başka bir ocağa verir. Çocuğundan ayrılmak istemeyen Ayla itiraz edince dövülür. Kabile bu duruma şaşırmıştır. Ama klan şefine itaat şarttır. O sırada gerçekleşen ve Kreb'in ölümüne sebep veren deprem sebebiyle de Brod, Ayla'yı suçlar ve ölümle lanetler. Ayla daha kederinden sıyrılamamışken yaşadığı şaşkınlık klan tarafından da paylaşılsa da çocuğunu da arkada bırakarak, İza'nın vasiyet ettiği üzere kendi insanları homo sapiensleri bulmaya yolculuğa çıkar.

Tahmin ettiğimden iyi bir kitap olarak dikkat çekiyor.
Resim mesim yok, blog hata veriyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder