20 Mayıs 2012 Pazar

Coldplay - Parachutes (2000)

Yağmur da ne yağıyor be mübarek! Bu havayı hissetmişçesine, sanki hava durumu günlerdir söylemiyor, en uygun bir vakitte son kez Coldplay'i daha doğrusu çıkış albümlerini dinliyoruz. Brit-pop rüzgarı dindikten sonra adadan rock müziği ihracı devam etti aslında. Muse ve tabiki Coldplay gibi gruplar devasa bir kitleye ulaştı hatta. Ama tam da benim ilgimin popüler müzikten metale yoğunlaştığı döneme kaydığı için bu gruplara hep bir yabancı kaldım. İlk çıktığında da hayran kaldığım ve hala zaman karşısında dimdik ayakta duran Trouble, Yellow ve Dont Panic kliplerini/şarkılarını bilmeyen yoktur. Bu debüü albümde yer alan bu hit parçaların yanısıra yeni tanıma şerefine nail olduğum Spies ve High Speed'in de isimlerini zikretmeliyim. Aynı yoğunlukta olmaasalar bile... Kısacası grubu değerlendirirsek; dinleyeni diline dolayacak kancayı atacak melodik nakaratlar bulmada çok başarılılar. Misal, Paradise gibi nispeten dandik sayılabilecek son parçalarını bile bir arkadaşın tetiklemesi sayesinde istemdışı 2-3 kişinin , ben dahil mırıldandığına şahit oldum işyerinde. Olur ya öyle.. Tabi bestelerindeki dingin ama hep bir melodramik gerilim içeren atmosferden sağlanan marjinal verim de cabası. Piyanonun da Keane'in sıkıcı örneğinin tersine gayet efektif kullanıldığını söylemek mümkün. Zira o vokalle birlikte hayli yüksek bir bayma potansiyeline sahip. Ama büyük bir AMA bu grup benim favorilerim arasına hiç bir zaman giremeyecek. Ki bu albüm de tahmin ettiğim kadarıyla en iyi çalışmaları. Çünkü o mızmız vokal ve kendi içinde tutarlı olmasına rağmen benim beğenilerime ters bir şekilde performe edilen enerjisi düşük bestecilik anlayışı , aşılması güç bir bar, bir demirden engel oluşturuyor aramızda. Seviyorum sizi arkadaşlar, bir yere kadar...

7,75+/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder