21 Kasım 2009 Cumartesi

Robert Jordan - Zaman Çarkı 2: Büyük Av


Hızlı bir okuma oldu. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Grubumuzu kuzeydeki sınır kenti Fal Dara'da bırakmıştık. Bu sırada kötülük de boş durmamakta, onlarca üst düzey ki Aes Sedai dahil destekçilerine emirler vererek büyük bir komplo hazırlamaktadır. Bu kişilerin kimliğini yavaş yavaş kitap boyunca idrak ediyoruz. Devam kitabı olduğu için ancak spoiler vererek anlatabilirim. Ama öncelikle bu cildin Yüzüklerin Efendisi tematiğini aştığı için daha zevkli bir okumaya sebep olduğunu söyleyebilirim. Zayıf yönü ise zaten belli olan neticeye ulaşana kadar çok yoruyor insanı ve sonlarda beklediğimiz sonuç oldukça doyumsuz kalıyor. Karakter sorunu devam ediyor. Rand'ın arkadaşları, özellikle Mat tam bir hödük.
Buradan gerisi spoiler
Ekip Fal Dara'da beklemekteyken 10 küsür Aes Sedai eşliğinde Amyrlin Makamı, yani baş büyücü, habersiz kente varır. Ehlileştirilmekten korkan Rand (yani saidine ulaşabilen erkeklerin bu gücü ellerinden alınır ve süreç içinde erkekler ölüme varan bir depresyona yakalanır) kaçma planları yaparken bu güçten haberi olmayan arkadaşlarıyla da tartışır. Amacı yalnız kaçmaktır. Ancak kaleden çıkışlar yasak olduğu için beklemye koyulur, Egwene sayesinde kalenin bayanlar kısmında saklanır. Fakat içten yardımla kaleye trolloc ve soluklar sızar. Hapisteki Faini yani köyün karanlık varlığa köle olmuş çerçisini kurtarırlar. Ataların ruhunu savaşmak için çağıracak ve yeniden doğan ejder'in son kez karanlık varlıkla savaşacağını söyleyen efsanenin gerçekleşmesi için gereken şartlardan biri olan Valere Borusu ile Mat'in bağlandığı kötücül Shar Lagoth (kafamdan sallıyorum umarım şehrin adı doğrudur) hançerini de beraberlerinde götürürler. Kargaşa kao yani anlacağınız. Sonuçta Rand Amyrlin makamıyla görüşmeye çıkar. Yanlarında sadece ilk ciltten hatırladığımız mavi ajah Moiraine ve bu ciltte ortaya çıkan bilgiye sevdalı kahverengi ajahlardan Verin vardır. Orada Rand'ın gerçek yeniden doğan ejder olduğu, kendi köklerinin doğudaki Aiel ırkına ait olduğu ve serbest bırakılıp zaman çarkının ve desenin kısaca mutlak kaderin ellerine bırakacaklarını söylerler. Rand bu kimliği kabullenemez. Aes Sedailerin oyuncağı olmayacağı yönünde salak salak sayıklar. Nynaeve, Egwene, Moiraine diğer büyücülerle Tar Valon'a geri dönerken Rand ve arkadaşları Ogierle birlikte 20 kadar Fal Dara askeriyle birlikte Valere borusunun peşine düşerler. Yanlarına kokuyla trollocları takip edebilen Hurinadında bir vatandaş katılır. Bunlar bayağı bi takip ederler, katliamlara tanık olurlar. Zira trolloclar insan yahnisini pek severler felan. Ogier, Rand ve Hurin bir gece uyurken kendilerini ayrı bir boyutta bulurlar. Aynı coğrafyada daha hızla yol alabiliyorlar. Burada esrarengiz bir kadının haytını kurtarırlar. Güye o da yanlışlıkla oraya düşmüştür. Ama boyut hakkında fazladan bilgiye sahiptir ve bu grubu yönlendirir. Bu boyutta trollocların izi aslında varacakları noktaları göstermektedir yani bu boyut gelecek zamana ait öğelerden müteşekkildir. Neyse ordan kurtulup trolloclara pusu kurarlar ve ellerinden boru ve hançerin içinde bulunduğu sandığı kaçırtıverirler. Dikatinizi çekerim kendini Cairhien kenti soylusu olarak tanıtan bu güzel kadın elbette güvenilir biri değildir. Bu sefer kovalananlar kovalayan olunca Ingtar'ın önderliğindeki Fal Dara askerleri ile buluşamazlar. Tam tersine Cairhien kentine yol alırlar. Ingtar'ın grubuna ise Verin yetişir ve onlarda kente doğru yola çıkar. Cairhien siyasi oyunların hırla gittiği bir kenttir ve orada Rand kendini bir lord olarak tanıtır. Kadın kaybolur. Aaşık Thom'un ölmediği ve bu kentte çalıştığı ortaya çıkar. Ama Rand'ın işine karışmamaya karar verir.Bukentte de trolloclarla ve soylularla uğraşır Rand, Hurin ve Ogier. Sonunda Verin, ıngtar, Mat ve Perrin ile askerler kentte onları bulur. Fakat hemen öncesinde Rand'ın kaldığı otel odası yanar, sandık çalınmıştır. Kraldan sonraki en büyük soylunun karanlık varlıkla çalıştığı ve Fain'i, ki gollum benzeri bir acizden zeki çevik ve bazen karanlık varlıktan bağımsız eyleme geçen kötü bir yaratığa dönüşmüştür, sakladığı ortaya çıkar. Rand lord olarak bu adamın villasında partiye katılır ve trolloclarla Fain'in batı kıyısında Tümentepe denilen mevkiye yol kapısından geçerek gittiğini ve kendisini orda beklediğini öğrenir. Fakat grubumuz "yollar" kirlendiği için yol kapılarını kullanamamaktadır ve en yakın Ogier yurduna yol alırlar. Orada boyut taşlarını kullanırlar.
Bu anlarda Işığın Çocuklarının ordusunun Tümentepe yakınlarında iki ülkenin ele geçirmek için savaştığı Almoth ovalarına vardığını ve sorgucu denilen istihbarat şeflerinin karanlık varlık taraftarı olduğunu öğreniriz. Üstelik önceki çağlarda insanları tek bayrak altında birleştiren Artur Şahinkanadının oğlunun efsanevi ordusunun ki batıdaki okyanus ötesine açıldığı efsanelerde aktarılmaktadır, Tümentepe'ye yakın yerlerde geri döndüğünü öğreniyoruz. Onlarda belli bölgeleri ele geçirip büyü gücüne sahip kadınları yularlara bağlayarak köle şeklinde savaşta kullanmaktalar. Bir yularlanan ve yuları tutan beyinden oluşan iki kişilik tim düşünün. Ayrıca garip yaratıklardan oluşan bir ordu. Amaçları tüm dünyayı ele geçirmek. Şimdi de Var Talon'a geri dönelim. Büyü eğitimi alan Nynaeve, Egwene , ilk kitaptan tanıdık Andor veliahtı Elaine ile insanların kaderini imgelerle görebilen Min arkadaş olurlar. Kitabın başından beri ara ara karşımıza çıkan kızıl ajah Liandrin bunları Rand'ın başı belada , Tümentepe'ye gideceğiz diye kandırıyor. Orada bu istilacı orduya teslim ediyor. Daha doğrusu istilacıların karanlık varlıkla ilgili fraksiyonuna. Çünkü bu istilacılar da aslında karanlık varlık karşıtı. Anlayacağınız Aes Sedailer, Işığın Çocukları, İstilacılar hepsi hem birbirine hem karanlık varlığa düşman ama içlerinde büyük karanlık komplonun parçası insanlar var. Neyse Nynaeve ve Elaine kurtulur. Egwene yular bağlanır. Min de köle hizmetçi olur.
Son aşama herkesin yolu Tümentepe bölgesindeki istilacıların egemenliğindeki Falme kentinde kesişir. Fain emanetleri istilacıların lorduna teslim eder ve oradan ışığın çocuklarının karargahına sızar. Nynaeve yular tutan istilacı kadınlardan birini bayıltır, kaçış için bir gemi ayarlar ve sonunda Egwene'yi ve Mini kurtarır. Rand ve ekibi de kasabaya sızar, lordun evinde emanetleri elegeçirir, iyi bir savaş ortaya koyar, kasabayı terkederken Egwene'yi ,yavuklusu ya, görür gibi olur, kasabayı terkeder de edemez. Bin kişilik ışığın ordusu da ovadan buraya sorgucuların emrine karşı gelerek intikal etmiştir. onlara göre istilacıların karanlık hizmetkarlardır. Kasabaya hücum ederler. Nynaeve ile Egwene de büyü güçleri ile kasabada çatışmaya başlarlar. Yine kaos yine kaos. Mat alır eline boruyu öttürür. Birkaç yüz eski savaşçı ruh gelir, Rand'a Lews Therin diye hitap edip ancak ejderin sancağı arkasında savaşacaklarını söylerler. Kitabın başında Rand'a Moraine bu hayatını kurtaracak diye kadim sancağı ulaştırmıştı. Rand'ın arkadaşları ve askerler şaşkınlık içinde (arkadaşları Rand'ın büyüyü yönlendirebildiğini daha önce öğrenmişlerdi ve delirip kendiyle birlikt bizi de öldürecek diye hep satış karakteristiği gösteriyorlardı şerefsizler) kalırlar. Ejder yeniden doğmuştur. Bu arada Rand da Karanlık Varlık ile savaşır. Yine ayrı bir boyut gibi bir şeyle ve yine onu yaralamayı başarır. Ve ejderin hikayesi bütün batıya yayılmaya başlamıştır.
la fin the end ende die einde نهاية fund В конце alla fine final τέλος

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder