Ufak bir tespitim var, bazı sol hareketlerin çalışmalarına yeterince yer verilmemiş, belli ki verilememiş. Zincir kıran proleter imgesinin hikayesinin anlatıldığı gibi Maocu yayınların başlıklarındaki klişeleşmiş kitle resminin de bir öyküsü olsa gerek. Ha keza Kürt hareketlerindeki eksiklik de dikkat çekiyor. Bir diğer husus da çizilen resimlerdeki grafiklerdeki bıyıklı erkek hakimiyeti. Kadın derneğinin logosuna bile sızmış yafu. En doğal hakkk olarak görüyor herhalde.
Diğer bir deyişle kendisini politik hareketlerle kısıtlanayıp öğrenci hareketinden , sendikalara, tiyatrodan kitap kapaklarına, şenliklerden albüm kapaklarına, teknik bilgilerden röportajlara dönemin grafik sanatı olarak ne varsa derleyip toparlayan bir çalışma. İletişim'in otuzuncu yılı şerefine fuardan gayet uygun bir fiyata satın almıştım. Zaman zaman sayfalarını karıştırıp durduğum bu ansiklopedik eserin okunup bitirilme vakti çoktan geçmişti. Artık okuduklarıa da not veriyorum demiştim: dokuz buçuktan on.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder