Daha kötü ne olabilir ki diye düşünmeyi bıraktığımız günlerden geçiyoruz. Biliyoruz ki iyi günlere gitmiyoruz uzun süredir. Allah ya da inandığınız insandan büyük ne güç varsa yardımcımız olsun. Dolayısıyla insanın hiç bir şey yapmak gelmiyor içinden. Tam da istedikleri gibi kendi içime küçülmek, her şeyden elimi eteğimi çekmek istiyorum
yenilmek susmak yenilmek susmak
saat derseniz artık kaçı gösteriyor kimbilir
ölülerimizi saymazsak kaçı gösteriyor
saat derseniz
Dinleyeni şaşkınlık denizinde boğan Sigh'ın son albümü belki de ilk temasa istinaden üzerimde yarattığı şok etkisi sebebiyle bir önceki albüm In Somniphobia'nın gerisinde kalıyor. Bir kere o karnavalvari atmosfere girmeniz dördüncü şarkı The Forlorn'a kadar gecikebiliyor. Bunun sebeplerinden birisi de alternatif metal kulvarındaki amatör grupları hatırlatırcasına tizleyen clean vokal. Neyse ki tüm şarkı bu tonda söylenmiyor. Ama ben şimdi de önceki albümde bu vokalin olup olmadığını merak ediyorum. Yeni bir şeyse lütfen ağbiler ablalar durun, yapmayın günahtır. Özellikle trash ritimlerine başvurdukları anlar Out of The Grave ya da senfonik karmaşanın en az yaşandığı kapanış parçası Dwellers in a Dream gibi şarkılar aracılığıyla dinleyeni pek bir güzel ihya edebiliyor. Metalin sınırlarında yalpaladıkları A Messenger From Tomorrow için de hakeza şapkanın ucuna tiptipetip tıklanarak bir reverans gösterilmeli. Kaydın kapağının pek güzel özetlediği gibi tema mezarlık, ölümü kabullenememe, ölüm korkusu ekseninde ölüm olarak işlenmiş. Böylelikle öncü-metal dinleme serüvenine büyük bir noktalı virgül koyuyorum.
8,0-/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder