31 Ağustos 2014 Pazar

Juliet McKenna - Einarinn'in İkinci Öyküsü: Kılıç Ustasının Yemini

Bu bloga okuduğum kitapların kısa bir özetini çıkarmamın tek sebebi normal bir insana kıyasla hafızamın bir miktar daha zayıf olması. Ama her nedense bu serinin ilk cildi için işte öyle, böyle deyip geçmişim. Bu cildi okurken rastladığım geçmişe dönük bir kaç göndermenin çok faydası oldu desem yalan söylemiş olurum. Uzaktaki bir adatakımında yaşayan sarı kafalı insanlar esrarengiz büyüleriyle bir tehdit olarak beliriyor. Bir grup arkadaş bu tehlikeyi sezimliyor. Büyüyle hakimiyetini kaybeden bir arkadaşlarını öldürmek zorunda kalıyorlar. Sonunda egemenler tehlikenin farkına varıyor. İlk kitabın hikayesi kabaca bu. Hani hep eleştiririz ya holivudçuluk romanlara sızmıştır. Tehlike her zaman , zaman ayarlı bomba düzeneği sıfırlandığı ana kadar geçerlidir. Nefes nefese kalırız. Hani böyle daha günlük işlere odaklanmış eserler okumak, izlemek isteriz. İşte burada da uzaktan gelen ve henüz somut bir düzeye çıkmamış bir tehlike işleniyor. Ve zerre ilgilenmiyorum. Coğrafyası, tarihi ve mitolojisi ile, yazarın ısrarla o dünyanın tanrı ve tanrılarının isimlerinin ve rünlerin deyimlerde kullanması okuyucuyu o atmosfere sokmak için geliştirdiği güzel bir yöntem, zengin bir dünya kurmayı başarsa da yazar, kurgunun sürükleyiciliği ve ilgi çekiciliği konusunda zayıflıklar taşıyor eseri. Kılıç Ustasının Yemini'nde de en enteresan öğeler egzotik olduğu kadar günümüz dünyasının kültürlerini birebir yansıtmaması sebebiyle takdir toplayan Aldebrashi coğrafyası ile karşılaşma anında ortaya çıkıyor. Ve bu kitabın yan öğesi aslında.
Büyücülerin reizi durugörüsüyle olası istilanın gerçekliğine kanaat getirmiştir. Doğudaki bir kıtadaki kayıp koloniden kalan kalıtları toplayan emektar büyücü Viltred ile reizin adamı büyücü Shiv, bu sarıkafaların da kalıtların peşinde olduklarının farkına varır. İlk kitabın kahramanlarından Ryshad, yeminli adamı olduğu prensin de görevlendirmesiyle gruba katılır. Sevdiceği azgın hırsız Livak ve bir ayağı sakat paralı asker bir hayli Hallice de ikna edilir. Kalıtları yağmalayan grubun peşine düşülür. Bu arada Ryshad'ın kılıcının da bu kalıtlardan biri olduğu ortaya çıkar. Hayal ve rüyalarla bin-binbeşyüz yıl önce kaybolan koloninin kurucularından genç Temar'ın hayatına bağlanırız. Öyküde paralel olarak koloninin kuruluşu ve sarı kafaların o zamanlarda bile bu koloniye rahat vermeyip yok ettiklerini okuruz. Aradaki bağlantı bu kalıttır. Her neyse bir şeyler olur ve Ryshad kendini kaybeder. Kendine geldiğinde esir pazarında Aldebrashi savaş beyine satıldığını görürüz. Bu beyin hanımlarından en gencinin kölesi olur. Koruması, oda hizmetçisi, makyözü, yatak arkadaşı ve köpeği gibi her türlü şey görev tanımı içerisindedir. Görece bağımsızlığı olan bu hanımlar kendi aralarında entrikalarına devam ettirirken diğer yandan sorumlu oldukları ticari alanlarda zenginleşerek beylerini onurlandırırlar. Sıcak bir iklime sahip olan bu kültürü Hint, Arap ve hatta Japon kültürlerine benzettim, biraz. Yaratıcı aslında. Ne var ki anakaradaki elementel büyü burada yasaktır. Bu beyin eşlerinden biri sarı kafalı bir büyücünün takipçisi olmuştur hatta onu konuk olarak adaya getirir. Ryshad ve kılıcı hedeftir. Al gülüm ver gülüm büyücünün ve eşinin foyasını ortaya çıkarır Ryshad, düelloda da bu büyücüsüyü defeder, kendini transport ederek kaçar melanet adam. Kadını da öldürürler günler süren işkencelerle. Ryshad serbest kalır ve doooğğru büyücülerin adası Hadramut'a götürülür. Yapılan deneylerle şu öğrenilir. Eskiden efirik püfürük büyü imparatorlukta varmış ama unutulmuş. Kolonidekiler de sarıkafa istilasına direnirken içlerindeki en güçlü büyücü Guinalle sağ kalanları derin bir uykuya yatırır ve ruhlarını en sevdikleri eşyaya hapseder. Bir gemiyle bu kalıtlar anakaraya geri gönderilir ve bir sefer hazırlığı yapılarak vücutların da kurtarılması için imparator ika edilmeye çalışılır. Gel ve de gör ki imparatorluk dağılmış iç savaşlarla her yerde yıkım ve kaos hakim olmuştur. Bin yılı aşkın süre yardım gelmez, unutulurlar tabiri caizse. Bedenler büyülü bir mağarada uyur da uyur, gözleri felan şişer. Hadramut'ta koloniye bir sefer düzenlenerek kalıtların elde bulunanlarıyla vücutların voltranı oluşturması ve uyanacak eski bilginler sayesinde etirik büyüde yeniden güç kazanarak sarıkafa istilasını önlemek hedeflenir. Koloni yıkıntısına varılır. Ryshad artık zihnen bir Temar olmaktadır bir kendisi. Kafa gidik yani. Mağarayı bulurlar ama sarıkafalılar da oraya varmıştır. Ahh sonunda holivud! Guinalle ve bir miktar kolonici uyandırılır. Savaş felan. Ryshad tekrar Aldabreshi'deki büyücü ile karşı karşıya gelir. Bu sefer zihin yıpratan büyüsüne Guinalle sayesinde hazırlıklıdır. Beklenen sonuç. Ve beklenen sonuç: Livak, canım, annemle tanışacağın vakit etek giysen iyi olur!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder