Heves ederek aldığım bazı kitaplara hızlıca bir göz atar ve sonra atarım bir kenara. Bu kitap gibi. Şimdi sıra oturup adam (kadın da olabilir tercihen) gibi okumakta.
Kitap isminde belirttiği gibi punk camiasının kendine has ve işin aslı anarşizmden beslenen bir felsefeye sahip olduğu hipotezini yüksek sesle seslendirmekte. Kıyafetleriyle ya da konserlerdeki şiddet ile şok etkisi yaratarak toplumu sarsma eyleminde bulunan punk kültürünün içinde ne sebeple yer alınır sorusuna değiniyor yazar. Medya ve egemenler tarafından yanlış lanse edilen punk'ın azınlıkta ve dışlanmış kalma halet-i ruhiyesine değinilmekte. Bu manada yazar görünüşün de camiada tali olması gerektiğini ima ederek punk olmanın özünü keşfe çıkıyor. Irkçı, cinsiyetçi, gerici bir kültüre hitap eden ve punk camiası ile etkileşimi kuvvetli dazlaklarla hesaplaşarak ayrımın altı çiziliyor. Irkçılık karşıtı dazlaklara ve faaliyetlerinin haklılığına değinilmekle birlikte yazar kendi içinde tuttuğu dazlak olmaya ne gerek var ki düşüncesini saklamada zorlanıyor. Feminist, eşcinsel hakları için mücadele eden, çevreci, doğrudan eylemci, anarşist, kendin yap etiğine sahip hareketin fanzinler üzerinde yükselen kültürü de eksik bırakılmıyor. Sonuçta alt-kültür olarak punk'ın da kendi içinde çıkış anlamını erozyona uğratarak gelişen ve bir alt-kültürün alt-kültürü olma ruhuyla illaki mainstreame yaklaşan Straight Edge gibi bir akımı doğurması eleştirel bir dille kitapta yerini buluyor. Bu doğrultuda para için popüler piyasaya oynayan ve hareketi terk eden gruplar da kıyasıya eleştirilmekte. Fotoğraflar ile temanın kuvvetlendirildiği kitap, bulabilirseniz eğer uygun fiyatıyla da cepleri yakmıyor, hemi de aklı zihni besliyor. Yok böylesi. Tek sorun tarihi olarak 90'ların ortasında kalması sebebiyle biraz eskimesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder