Kafamın yerinde olmadığı dolayısıyla dinlediğim müziklerin de olumsuz anlamda bu halet-i ruhiyemden payını aldıkları günlerin parçasıyım. Vakit ayıramamamın tersine sıkıcı bir işe dönüşmeye başladı. O yüzden en azından bu aralar dinlediğim albümleri bir çırpıda sırtlarına yüklediğim haksızlıklarla ir kaç satırda geçeyim. Zira 10 kez dinlenmiş bir albüm ancak rengini belli eder. Azı hak yemektir. Neyse Radiohead'in alternatif rock yaptıkları dönemin eseri olmasına rağmen sevilen sayılan takdir gören bu albümü dinlemek için OK Computer'i baz almak elbette bu haksızlığın bir parçası. Ama elinde değil insanın. Onun yanında bu o kadar kaba saba, kırgınlıklarla ve gençlik karamsarlığıyla dolu ki. Bazı anlarda grubun ruhu ile sound arasında doku uyuşmazlığının bile farkına varıyorsunuz. Yine de dönemin Brit-pop gibi bazı etkileri alt-metinde duyabilmek gibi hoşluklara rastlayabiliyoruz. Tıpkı Black Star ya da Sulk gibi pek de bilmediğiniz şarkıların beklentisizce bir keyif sunması gibi. Yine de şükredelim albümün belkemiğini oluşturacak bir Street Spirit ve High and Dry gibi şarkılar mevcut. Ayrıca sound olarak OK Computer ile benzerlikleri farkları kıyaslamak da zevkli. Kimbilir, nasıl ilk dinlediğimde o, the, albüm için çıkarılan tantanayı idrak edememişsem, belki de The Bends'e de bir kaç sene sonra geri dönmenin faydasını görürüm. Ya da bu süreçte televizyonda zapping yaparken rastladığım pop kliplerinden başka kulağına müzik sokmayan biri haline dönüşürüm.
7,50+/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder